Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Hayrettin Alp

Hayrettin Alp

Alp'çe
alp@haberpars.info

BAŞKANLIK SEÇİMİ

09 Eylül 2022 - 22:27



T.C. Devletinin Yüzüncü Kuruluş Yıldönümü ve 2023 Parlemento ve Başkanlık Seçimi                                 
Mazisi insanlık tarihi ile eşit olan büyük Türk Milletinin, Anadolu ve trakya da kurmuş olduğu genç Türkiye Cumhuriyeti, 2023 yılında yüzüncü yaşını kutlayacak hayırlı olsun.        
2023 seçimleri bu nedenle çok önemlidir. Büyük önder Atatürkün başkanlığında kurulan Türkiye Cumhuriyeti, bağımsız ve bağlantısız olarak kurulmuştur. Ne yazık ki Atatürkten sonraki dönemlerde, bu bağımsızlık bağımlı hale gelmiştir.
Sanayide ve tarımda gerekli teknolojiyi kullanamayan Türkiye, bazı batı ülkelerine muhtaç hale gelmiştir. Öyle ki yurt savunması için lazım olan silahlarını dahi yabancı ülkelerden temin eder olmuştur. Gerek içerde gerekse de dışarda yabancıların tahakkümü her geçen gün artmış, “ Milli Devlet” nerdeyse bir “ Müstemleke” devlet halini almıştır.1965 sonrasın da Türkiye politikasında etkinlik kurmaya başlayan Türk Milliyetçileri, Ülkücüler, bu durumu görüp, gidişatın bağımsızlığımızın tartışılır hale geldiğini görerek Türk halkını uyarmış ve kanı pahasına yabancı ideolojilerin ülkemize girmesine engel olmuştur.                                      
Geçmişi şöyle bir özetledikten sonra, bu günün Türkiyesine gelelim. Türkiye bir çok dış baskıya ve bölücü hareketlere rağmen Milli direncini göstermiş ve Bağımsızlık yolunda ilerlemeye başlamıştır.5-6 sene öncesine kadar iktidar olan partilerin kurduğu hükümetler, maalesef batı ve Türk düşmanı olan Abd,Rusya, ingiltere, israil gibi devletlerin dayatmalarına direnç gösterememiş bu nedenle de, Türkiye, dışarının sürekli siyasi, ekonomik ve askeri baskılarına muhatap olmuştur.                                      
15 temmuz kalkışması, gaflet uykusunda olan bazı partileri ve politikacıları uyandırmıştır. Ve anlamışlardır ki, “ Türkiye kendi yarasını kendi sarmalıdır- Türkün Türkten başka dostu yoktur” “ Cumhur İttifakı” işte böyle bir düşünce sonucu doğmuştur. Bölücülüğün, açılım süreci adı altında güç kazandığı, Türkiye Anayasasının ilk dört maddesinin değiştirilmesi gündeme taşınmış, iki dilli eğitim tartışılır olmuştu. Sokaklarımız bölücü başının posterleri ile kaplanmış, cadde ve sokaklarda patlayan molotof ve el yapımı bombalardan dolayı can güvenliği kaybolma noktasına gelmişti. Mevcut iktidarın yakın çevresini saran bölücü, feto ve pkk yandaşları, iktidarın gözüne kulağına perde çekmiş adeta göremez duyamaz hale getirmişti.                                    
İşte böyle bir ortam da herkesin gaflet uykusunda uyuduğu anda bütün bunları gören Bilge Lider Devlet Bahçeli, iktidarı ikaz etmiş, onların gözlerindeki ve kulaklarındaki perdeyi kaldırarak onları görür ve duyar hale getirmiştir.” Cumhur İttifakı” böyle kurulmuştur. (Görüyoruz ki başka ittifaklar “ Türkiyedeki iktidarı Türkiyedeki muhalefet partileriyle birlikte yıkacağız” diyen Abd başkanı Biden in gayretiyle kuruldu. Bunu çok iyi analiz etmek lazım.)Türk devleti. “ Milli”bir  Devlet olmalıdır. Düşüncesi hükümetçe de kabul görmüştür. Bu nedenledir ki öncelikle bağımsızlığın ön şartı olan Savunma sanayine ağırlık verilmiş, kendi Uçağımızı,Gemimizi,Deniz alımızı,Tankımızı, Zırhlı aracımızı, Helikopterimizi, Füzemizi, piyadae Tüfeğimizi, İhalarımızı, Sihalarımızı şu an kendimiz yapar olduk. Biliyoruz ki savunma sanayii olmayan devletlerin bağımsız olma hakları yoktur. Türkiye son altı yıldır hiç bir devletin baskısına boyun eğmemiştir.
Doğu Akdenize giremezsiniz dediler, girdik. Libyada olamazsınız dediler, Libyada varız.35 yıldır alınamayan Karabağı aldık. Suriyede biz de varız dedik. Rus- Ukrayna devletine hakem olduk. Tahıl koridorunu açarak dünyayı açlık tehlikesinden kurtardık. Abd lideri şöyle diyor şimdi” Ortadoğu politikamızı endelleyen Tayip Erdoğandır, Suriyede, bizi engelleyen Rusya ve çin değil Tayip erdoğandır bu nedenle onu cezalandıracağız” Abd tarihinde ilk defa Türkiye karşısında aciz kalmıştır bu nedenle Yunanistana market açar gibi üs açmaktadır.                  
Cumhur İttifakı, içerde ve dış politikada yaptığı icraatlarla, bir Dünya devleti olduğunu ispatladı. Bağımsız ve bağlantısız bir Milli devlet olduğunu dünyaya ilan etti.Türk Devletler Teşkilatının kurulmasına öncülük edildi. Avrupa birliği ve Şangay beşlisine en iyi cevap böylece verilmiş oldu. Umarız ki bu Turan devletinin başlangıcı, sadece kağıt üzerinde kalmayıp uygulamaya konularak,Türk devletlerinin öncelikle dil ve kültür birliği, aynı alfabe gibi kaynaşmayı hızlandıracak eylemler derhal hayata geçirilmelidir. Ekonomik ve sanayi işbirliği de hemen başlatılmalı. Türk devletleri arasındaki vize olmamalı, gidiş gelişler kolaylaştırılmalıdır.                        
Cumhur ittifakının yapması gereken en önemli konulardan biri de muhalefete koz olacak konuları özellikle ve öncelikle halletmelidir. Her Millet ve devletin bir Milli andı vardır. Bizim de ilk okul çağlarında okuduğumuz andımız ilk öğretimde yeniden konulmalıdır. Çocuklarımız kim olduğunu bilmelidir.                
Mülteci konusu, Türkiyenin bir Milli beka sorunu hsline gelmiştir. Bu konuda akademisyenlerden bir heyet oluşturularak bu gurupların geri dönüşlerinin ne şekilde olacağı açıklanmalıdır. Ayrıca bütün bu geri dönüş işlemi olana kadar, Türkiye ye gelen yabancıların, Türkiyede iş yeri açabilmeleri için, öncelikle Türkçe öğrenme şartı getirilmeli ve her Türk vatandaşının gözüne mertek gibi saplanan yabancı isim ve harflerle yazılan tabelalar indirilmeli yerine Türkçe tabelalar konulmalıdır. Bu işlem dahi vatandaşlarımızı biraz olsun rahatlatacak ve etkinliğin kendilerinde olduğu duygusunu sağlayacaktır.                                
 Ekonomik sıkıntıdan bulanan halkın biraz olsun rahatlaması için, çarşı, pazar ve büyük marketlerde çok sıkı denetimler yapılmalı, üreticiden iki liraya alınan ürünün, tüketiciye on beş liraya satılması mutlaka engellenmelidir. Dünyanın bir krizde olduğu bir gerçektir. Gerekiyorsa bir müddet için.yeni kanunlar düzenlenip, çarşı pazar sıkı denetime tabi tutulmalıdır.                                  
Cumhur İttifakı 2023 seçimlerini mutlaka kazanmak istiyorsa, ki kazanması bağımsızlık ve Milli devlet olma açısından çok önemlidir. Öncelikle kararsız seçmenin talepleri dikkate alınmalıdır. Biz biliyoruz ki bu kararsız seçmenin büyük bir kısmı MHP seçmenidir partisine kırgın ve küskün  olduğu için sessizliğe çekilmiş başka bir partie gitmeye de gönlü razı olmayan kardeşlerimizdir.
Bunların en büyük şikayeti MHP si iktidar olmak istemiyor şeklindedir. Bu kesim evladına iş bulmaktan fakulte bitiren çocuğunu tayin etirememekten, öğrenci evladına burs ve yurt bulamayan her iktidar tarafından horlanmış, itilmiş bir ülkücü kesimdir bu kararsızların çoğu. Bu ülkücülerin 12 eylül öncesi sokaklarda kanları akıtılmıştır.1980 de darbe yapanlar, devleti koruduğu için kanı akan ülkücünün yarasını sarmaları gerekirken, yaralarını sarmak yerini deşmiş daha da kanatmıştır. O günden sonra ki dönemlerde iktidara gelenler kendi avenelerini bir türlü doyuramadığı için, ülkücünün kanayan yarasına bir meşhem sürmemişlerdir. Her Ülkücü devleti yönetenlerce üvey evlat muamelesi görmüştür. Öyleki ülkücünün görevi sadece vatan millet için can almak can vermek olarak algılanmıştır. Ülkücünün de bir işe, eşe, eve, arabaya, yiyeceğe, giyeceğe, içeceğe velhasıl yaşamak için gerekli olanlara ihtiyacının olduğu hiç düşünülmemiştir. Ülkücü mağdurdur ve bu mağduriyetinin bir nebze giderilmesi için partisinin iktidar olmasını istemektedir. Cumhur İttifakı sözcüleri 2023 seçimlerinden sonra kurulacak hükümetlerinde MHP nin de kurulacak hükümette bulunacağını vakit kaybetmeden bir an önce açıklamalıdır. Bu ilan karasız her Ülkücüyü etkileyecek ve küskün olduğu partisine tekrar dönüşü sağlayacaktır.2023 seçimlerini almanın en etkin üç silahından biri MHP nin hükümet ortağı olacağının açıklanması olacaktır. Diğer iki silah ise ekonomik tedbirler ve mültecilerin gönderileceği takvimin açıklanmasıdır.                        Bilinmelidir ki” Aç insan idealini yer” mantığı her zaman geçerlidir. Bu gün MHP tabanından Ziyi partiye kayma olmasının tek nedeni çocuğuna iş bulma derdindeki kardeşlerimiz belediyelerde iş bulurum umuduyla iyi partiye yanaşmıştır. Yoksa ideali, proğramı ve duruşu belli olmayan bir partide Ülkücü ne diye bulunsun.      
MHP kendi tabanını Otağında toplamadığı müddetçe 2023 seçimlerini yıpranmış bir Cumhur İttifakının kazanması bir hayli zor görünmektedir. Sayın Tayyip Erdoğan beyin, yine sayın Devlet Bahçeli beye ve MHP yönetimine,” Devletin bekası” için, kayıtsız şartsız verdiği destek için teşekkürlerini bildirip,2023 seçimlerinden sonraki kurulacak hükümette MHP sini hükümette görmek istediklerini kamu oyuna duyurmalıdır. Bu çağrı bütün Türkiyede bir fırtına etkisi yapacaktır. Bu açıklamadan bir ay sonra bir kamu oyu yoklaması yapıldığında MHP sinin oylarının %15 lerin üzerine çoktığı görülecektir. Ve seçimin galibinin Cumhur İktidarı olduğu da şimdiden görülecektir. Bu sayede iktidar olmak isteyenlerin de hdp ye ihtiyacı kalmayacaktır.                          
Hiç bir Ülkücü yuvasından kopmaktan mutlu değildir. Her Ülkücü iç dünyasında bundan muzdariptir. Ama her Ülkücü dertlidir de üzerlerinden Tanklar geçmiştir, derdine derman arayışındadır. Bu nedenledir ki rüzgarın önündeki rüzgar misali ordan oraya savrulup durmaktadır. Bu durumdan da en çok MHP yönetimi muzdarip olmalı ve çare bulmalıdır.        
Sevgili dostlar, yazımı şöyle bir toparlamak istiyorum. Çünkü sayfalar Ülkücünün çilesini anlatmaya yetmez.                      
Cumhur İttifakı, ( dikkatinizi çekerim Cumhur İttifakı diyorum yani 5-6 yıllık yönetimi kastediyorum) geçtiğimiz 5-6 senede, çok güzel icraatlerde bulundu. Tabi ki yapılması gereken daha çok şey var. Yapılanları bir kez daha gözden geçirelim; savunma sanayiindeki gelişmeler, Karabağın alınması, Libyada Türkiyenin etkin bir aktör olduğu dünya ya kabul ettirildi, Doğu Akdenizdeki varlığımızı yine dünya ya kabul ettirdik. Suriyede bir terör devletinin kurulmasına müsade etmedik, sonırlarımızda bir güvenlikli koridor oluşturduk. Yurt içinde bölücü başının posterleri duvarlaımızdan indirilip çöplüğe atıldı. Türkiye içinde hiç bir terör eylemine, molotoflulara müsamaha edilmedi. MİT yurt dışında yaşıyan üst düzey pkk yöneticilerini avlamaya başladı. Açılım saçılım ve akil insanlar safsatasına son verildi. Atatürk “ Nüfusumuz elli milyonu geçtiğinde dünyanın her yerinde bizim dahlimizin  olmadığı bir olsy olamaz” demişti biz de buna ispat olarak Rusya ve Ukrayna savaşına hakemlik yaptık. Tahıl koridoru gibi çok önemli bir olayı gerçekleştirdik. Yurt içinde öğrenci kredilerinin faizleri kaldırıldı. Yurt kapasiteleri artırıldı ama henüz yeterli boyutta değil. Ziraat kredileri artırılarak tarımın modern bir şekilde yapılmasına katkı sağlandı. Sağlık sektöründe dünyayı koskandıracak hastaneler hayata geçirildi. İnşaat alanında büyük projeler gerçekleşti. Yeni hava limanı, köptü, tünel ve otobanlar yapılarak ulaşım kolaylaştırıldı.              
 Yapılması gerekenler ise, öncelikle enerji üretiminin arttırılması, petrol fiyatlarının arzulanan düzeye indirilmesi. Bu bütün fiyat artışlarının anasıdır. Dışa bağımlılıktan kurtulmak için enerji arttırımı şarttır. Gelir dağılımındaki dengesizlik kaldırılmalı, fırsat eşitliği herkesi kapsamalıdır. Devlet ihaleleri mutlaka 8-10 şirketin tahakkümünden kurtarılmalı adam kayırma yok edilmeli 83 milyon insanımıza aynı gözle bakmalı aynı davranışta bulunulmalıdır. On liralık bir işin elli liraya yapılması engellenmelidir. Devletteki bürokratlar uygulamalarını gayet şeffaf yapmalıhalkın denetimine açık olmalıdır.    
Türkiye Cumhur İttifakı ile Milli ve Bağımsız bir devlet olmak için büyük bir atılım yapmıştır. Büyük bir devlet olduğumuz dünya ya kabul ettirilmiştir.2023 seçimlerinde bu hareketin önü kesilmemelidir. Türkiye büyüyüp Turan olma yolundadır. Ki bu her Ülkücünün nihai hedefidir. Bizler bu yolu tıkayanlar değil açanlar olmalıyız Ama onurlu bir ittifak ile..Cumhur ittifakı şu ana kadar gayet başarılı bir beraberlik yapmıştır. Umut ederiz ki bu birliktelik 2023 seçimlerinden sonra bir hükümet birlikteliğine dönüşsün. Bu Türkiye ve Türk dünyası için çok daha hayırlı olacaktır.              
Sevgili kardeşlerim öfkemizle değil mantığımızla hareket edelim bu gitsin de kim gelirse gelsin mantığı yanlış bir mantıktır Türkiyenin mazallah üç beş ay hükümet boşluğuna düşmesi bölünme getirir saldırmak için fırsat kollayanlara bu fırsat verilmiş olur. Yedi ayrı kafa yedi ayrı dünya görüşüne sahip insanlar nasıl uzlaşıp devlet yönetecek bunu tek başınıza kaldığınızda lütfen bir düşünün.                    
Saygılarımı ve sevgilerimi iletiyorum güzel yurdumun asil insanlarına. Hayrettin Alp.

YORUMLAR

  • 0 Yorum