Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

ÜLKEMİZDE HUKUK VARMI?

Türkiye Anayasa Mahkemesi 15 üyelidir bu 15 üyenin 7 si Hukuk mezunu 8 üyesi Hukuk mezunu değildir.

ÜLKEMİZDE HUKUK VARMI?
30 Ocak 2021 - 22:35
TÜRKİYEDE KANUNA KARŞI HİLE NE ZAMAN BİTECEK.

Geçtiğimiz Aralık ayında İstanbul Baş savcısı Hakim ve Savcılar Üst Kurulunca Yargıtay üyeliğine atandı.
17 Aralıkta yargıtayda yapılan Anayasa mahkemesi üyeliği seçiminde hiç dosya kapağı açmadan belki de hiç uğramadan Anayasa Mahkemesi üyeliği için 107 oyla en çok oy alan aday oldu
22 ocak 2021 tarihindede Cumhurbaşkanı tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine atandı.
Bu noktadan sonra bizi takip edenleri düşünmeye ve yargı mensuplarını hukuk şerefini korumaya davet ediyorum.
2021 Türkiyesinde neler olduğuna bir bakalım...
Anayasa mahkemesine kurulduğu 1962 yılından beri Yargıtaydan bu güne kadar 44 üye Anayasa Mahkemesine atanmış atanan yarğıçların tümünün yargıtayda çalışma süresi dokuz yıl ve üstü ilk defa 2021 yılında istanbul eski savcısı üç beş günlük bir mesai ile Anayasa Mahkemesine gönderiliyor.
Şimdi sormak istiyoruz bu 22 ocak tarihinde ANAYASA Mahkemesine atanan savcının ne özelliği var...
Ona oy verenler yagıtayda kıdemli üyeler varken ona neden oy vermişler...
Seçim uygulamalarının geçmişine baktıkça aklımıza çok soru düşüyor...
Burada vatandaş olarak her iki mahkemeninde Türk milleti adına karar verdiği göz önüne alınırsa bizimde milletin ferdi olarak bazı soruları bu uygulamada rol alanlardan sorma hakkımız olduğunu sanıyorum.

Anayasamız bu güne kadar uğradığı bir çok Anayasal tadil Darbesine rağmen kuvvetler ayrılığı yapısını kağıt üzerinde bozmamıştır halen kuvetler ayrılıgı üzerinden meri nizam devam ediyor Hukuk Devleti kavramı anayasada yerini koruyor.

Demokrasi kavramı anayasal terim olarak meri duruşu devam ediyor...
Burada anayasa mahkemesi üye seçiminde yargıtay mensuplarına yargı geleneğine uyarak yargıtayda fiilen görev yapma kaydında hassasiyet göstermeleri beklenirken yargı sisteminin onurunu şerefini idari tasalluttan koruması konularında bizleri kaygıya düşürdüler..

Daha önemlisi idareye her türlü vesayete yol açacak yoldan yargıyı koruma görevi yargıçların manevi sorumluluğuna verilmişken bu sorumluluğun icabını yapamadılar Yargıtay üyelerine Kendilerine anayasa hükmi ile verilen yetkilere ve görevlerine sahip çıkmak düşüyordu İdarenin güc bindirmesine karşı yargı gücünü korumak yargıtay üyelerinin anayasal asli vazifesi idi ?

Anayasa bizzat yargının şerefini koruma görevini anayasal hükümle hakimlere yüklemişse
neden bu Savcıya oy kullandılar 107 oy kullanan hakim yargıtayda hiç kıdemi olmayan. Savcıya oy kullanırken hukuk ayaklar altına aldıklarını düşünmediler liyakat ehliyet kıdem unsurunu neden unuttular daha önemlisi oy kullanırken özgür iradeleri ile mi oy kullandılar, yoksa birilerinin tehdidi şantajı veya bir emir alma durumumu yaşadılar, burada ilk çag Roma hukuk düşüncesinden gelen hukukçular yargıçlar avukatlar kimseden emir almazlar hukukçunun amiri almaz kölede kullanmaz deyimini kuralını bilmiyorlar mı idi...?

Okullarda hukuk felsefesinde böyle temel kuralı okumadılar mı yoksa Yargıtay üyeleri yargıtayın 58 yıllık kıdem geleneğini bozarak yargıtayın anayasa mahkemesine göndereceği adayda yargıtay liyakatı yargıtay yeteneği gelenek kıdemi neden aramadılar fiilen yargıtayda görev yapma geleneğini neden çiğnediler oy verdikleri savcı çok yetenekli çok fazla liyakat sahibi mi ki o yönde oy kullandılar...

Evet oy veren 107 üye seçilen kişiyi bire bir tanıdığını da zannetmiyorum...
bu uygulama siyasi atamaydı oy kullanan bu 107 yargıtay üyeside siyasi tavra pozisyons alet oldular.
Yargıtay seçiminde oy kullanan yargıçlar kuvvetler ayrılığının güçler ayrılığı olduğunu gücü güçle kontrol etmenin görevi yargıya düştüğünü bilmezler mi ?
Bilmez derseniz kıdemli hakim oldukları kıdemli savcı oldukları hukukçu oldukları da tartışmaya açık hale gelir ?

Anayasa mahkemesi uygulamalarında ara sıra Evrensel Hukuk ölçüsünde adil kararlar verebiliyordu ve çoğu kez kararlar YEDİ--SEKİZ veya SEKİZ-- SEKİZ Başkanın oyu ile Adalet çığlığı ve düşüncesi zaman zaman öne geçiyordu...

Şimdi ne olacak bu son seçimle Anayasa Mahkemesi tamamen Hükümet güdümündeki kişilerin çoğunluğu ile Anayasa yargısı niteliğinden hükümet güdümünde Anayasal Disiplin mahkemesine dönüşecek ve Görevi özgürlükleri koruma noktasında hükümet faaliyetlerinin onay makamına dönüşecek
çok daha önemli anayasa mahkemesi üst seviye politikacı ve yöneticileri yargılama görevi cümlesinden işaret ettiğimiz gibi hükümet güdümünde önüne gelen suistimal görev ihmali suçlarının aklama işlemine başlayacak yani hukukun üst kalesi Evrensel Adaletten yönetimin aklanma yapısı hukukuna dönüşecek burada bir başka Garabet daha var Hakimlik Hukuk fakültesi mezuniyeti üzerine kurulur hukuk mezunu olmayanlara hakimlik sıfatı verilmez bu tüm dünya Yargı uygulaması içinde vardır.

Türkiye Anayasa Mahkemesi 15 üyelidir bu 15 üyenin 7 si Hukuk mezunu 8 üyesi Hukuk mezunu değildir.

sekiz kişi Kamu Yönetimi İktisat fakültesi Polis okulu mezunudur bu okullar yapılarına uygun eğitim verir Hukuk felsefesi Hukukçu ruhu Ceza psikolojisi Hukuk sosyolojisi okumayan hukuk dışı meslek okullarıdır hukuk vicdanı yeteneği taşıtmazlar bu yönde anayasa mahkemesi yapısınıda ele almak üzerinde derin düşünmek gerekir zaten kurulurkende seçilmiş bir iktidarı mahküm eden YASSIADA MAHKEMELERİ yargıçları olduğu gibi Anayasa Mahkemesine taşınmıştı kuruluştaki iktidar sevdası Anayasa Mahkemesinde hep büyük aşk olarak yaşandı 12 eylül darbesinde dönemin mahkeme başkanının DARBECİLERE tebrike gittiğinide unutmadık...
Sona yaklaşırken Hukukun temel normları içinde BİR HAKKIN SUİSTİİMALİNİ KANUN HİMAYE ETMEZ kuralı vardır yine Hukuk teorisinde (bir kanun maddesini o maddenin ulaşmak istediği amaca değil başka bir amaca ulaşmak için kullanılmasına KANUNA KARŞI HİLE) denir
Bu yolla kanunun yasakladığı sonuca kanunun verdiği başka imkanlar usuller kullanılarak ulaşılmış olur...ayni uygulama Anayasa kuralı içinde geçerlidir bu halde de (ANAYASAYA KARŞI HİLE.) Dendiğini biliyoruz
Anayasamız Kuvvetler Ayrılığı Hukuk Devleti Demokratik Devlet ve Yargı Bağımsızlığı ilkelerini Metinlerde barındırmasına rağmen anayasa değişiklikleri ile bu temel ilkelerin ortadan kaldırmak istendiğini biliyoruz ana yasaya karşı hile bu iktidar tarfından sıkça kullanılmıştır

Anayasayı Dolanma...

Kanunu Dolanma Hukuka hiledir Hukuk hilesi hukuku bozarken Ahlakıda dejennere eder bu gün yaşadığımız siyasi ekonomik sosyal ahlaki bozulmanın temelini teşkil eder taşımaz
Anayasanın kendilerine görev verdiği kişiler bu görevlerini yerine getirmemekle ülkeye büyük zarar vermişlerdir

Anlaşılan bu ülkede Kanunların anayasanın olması adaleti getirmiyor asıl sorun Türkiyede'ki Devlet ve Hukuk zihniyetini değiştirmektir Almanya 2 dünya harbi sonrası Demokratik Hukuk devleti sistemine dönerken
Alman ANAYASA MAHKEMESİNİN Demokrasi ve Hukuk yanında ilkesel duruşu ile Hukuk Eğitimi ve yargıçların iyi yetişmesi hedefinde yargıç mesleğini 7 yıllık staj dönemine ve 6 aylık sürelerle adayları yargı kurumlar yanında idari birimlerdede staj vererek faşizm zihniyetinin silinmesine gitmiş başarılıda olmuşlardır... Türkiyede Anayasal demokrasinin kurulmasının imkan ve ihtimali uzak değildir ciddi meselelere vakıf Yeni akıllı ilmi esas alan kadrolar korkmadan siyasete girerse Hukuk Devleti Demokrasi Kuvvetler Ayrılığıda Dınırlı Devlet sistemide yeniden kurulabilinir Özgürlükler İnsan Hakları tesis edilebilir UMUTLUYUM...

Her Gecenin bir sabahı vardır.
Yusuf Ziya Kıvanç

YORUMLAR

  • 0 Yorum