Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Zafer Partisi Çiftçilerimizi Unutmadı

14 Mayıs Çiftçiler Günü münasebetiyle Zafer Partisi’nin Tarım ve ÇevredenSorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr Lütfü Şahsuvaroğlu’nun yaptığı BASIN AÇIKLAMASI 

Zafer Partisi Çiftçilerimizi Unutmadı
15 Mayıs 2024 - 18:23
  • DEĞERLİ BASIN MENSUPLARIMalumları olduğu üzere IFAP yani Uluslar arası Tarım Üreticileri Federasyonu 1984 yılından beriDünya Çiftçiler Gününü kutlamaktadır.
  • Türkiye Ziraat Odaları Birliğimiz de bu kuruluşun üyesidir vebiz de Türk çiftçileri olarak bu günü kutlamaktayız.Her çiftçi gününde açlıkla ve kuraklıkla mücadelede gıdaya erişimde isteriz ki daha iyi haberleripaylaşalım ve bu günün övüncünü yaşayalım; fakat her geçen gün hem dünya hem ülkemiz bazıküresel konularda daha da kötüye gitmektedir.
  • Gıda güvenliği, gıda güvencesi, açlık ve kıtlıklmücadele, ucuz gıdaya erişimde problemler katlanarak artmaktadır.Ne yazık ki insanlık tarafından, silahlanmaya ayrılan payın on binde biri açlıkla mücadeleye ayrılsayeryüzünde tek bir aç insanın kalmayacağı bilinmesine rağmen savaşlar devam etmekte, göçmühendisliği yeni savaş teknikleri arasında hayat bulmaktadır.
  • Üreten kesim, korkunç bir tüketim köleliği ve israf karşısında umutsuzluğa kapılmaktadır.Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın bütün hakiki üreticileri çiftçiler seslerini duyurabilmek vebulundukları ülkelerin politikacılarına doğru kararlar alabilmeleri için eylemlerde bulunuyorlar.
  • Avrupa çiftçisini koruyan ve kollayan bir AB Ortak Tarım Politikası var. Gerek Covid 19, gerekseUkrayna Rusya savaşı nedeniyle gıdaya erişimde ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliği konusundabazı sıkıntılar yaşandı.
  • Avrupa’da çiftçi sayısında bir azalma gözlendi ve üreticiler bekledikleri fiyatlarıgöremediler ve desteklemeleri yetersiz buldular.
  • Çiftçiler traktörleriyle kentleri işgal etti.Bizde ise son on yıl içinde çiftçi sayısında yarı yarıya düşüşten daha fazla bir düşüş yaşandı, 2011’de bir milyon yüz bin olan çiftçi sayısı 500 binin altına düştü. Çiftçiler üretimden çekildiler, tarım arazileriboş kaldı.Tarımsal girdilerde korkunç fiyat artışları yaşandı. Çiftçilerimiz, girdileri teminde zorlandı.
  • Tarımsaldesteklemelerin belirsizliği ve sürdürülebilir olmayışı özellikle de taban fiyatı ve alım garantisibakımından yaşanan endişeler, çiftçimizde üretim şevkini ortadan kaldırdı.
  • Çiftçilerin ziraat bankasına olan borçları yüzünden haciz gelirken aynı banka yandaş medyaya geri dönmeyeceği belli olan krediler yani milyarları bulan bahşişler verdi.Bir yanda Kamu özel işbirliği uygulamaları ile bir takım betonculara milyarlarca dolar ödenmeyedevam edilirken, madenlerimiz sömürülürken ve madenlerimizde su ve toprak kirlilikleri had safhaya erişmişken ekonominin sırtına yük olan bazı firmalara vergi affı getirilirken çiftçinin tarlalarına üretim faktörlerine ve emeğine teşvik yerine ipotek konmaya kalkışıldı.
  • Amasya Taşova Çambükü köyünde Çiftçi Menekşe Hanımın ve diğer köylülerin bamya tarlaları işgal edildi, o verimli tarlalar OSB yapılmak istendi. Yani devletin bizatihi koruması gereken tarım arazilerine yazık ki tam tersine elden çıkarılmaya çalışıldı. Amaç dışı kullanımı önlemesi gereken resmi kurumlar işgalci durumuna düştü ve çiftçilerimizin şanlı direnişi sayesinde mahkeme, işgalcilertarladan çıkardı.
  • Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesi Örenkaya kır mevkiinde çiftçilik yapan Mehmet Akşit hayvanlarınıotlatması için iş verdiği Suriye uyruklu sığınmacı çoban tarafından boğazı vahşice kesilerek öldürüldü.
  • Nasıl ki tarlaları işgal edilmeye çalışılan Çambükü köylüleri haklı çıktı ve işgalden kurtuldularsa,Türkiye’yi işgal eden ve güvenlik sorunu haline gelenlerden de artık kurtulmalıyız. Bu, artık birpartinin konusu değildir; bu, ülkenin beka sorunudur.
  • Ülkemiz, Avrupa ile İsrail rahat uyusun diyeemperyalizm tarafından uluslararası göçmen kampı haline getirilmek isteniyor. Artık sadeceekonomiyi çökertmekle kalmayıp can güvenliğimizi tehdit eden sorundan, bu cana kast edenlerdenbir an evvel kurtulmalıyız.Ülkemiz hayvancılığı çökmüş vaziyette ama hâlâ “Afganlılar olmasa çoban bulamayız” algısınıyaratmak isteyenler var. Eski Türkiye'de hayvan varlığı nüfusumuzla orantılı iken şimdi hayvanvarlığımız giderek azaldı ve çoban okulları, köy enstitüleri, ziraat okulları ve veteriner teknisyenokulları kapatıldı. Bir an evvel meslek okullarını geliştirmeli ve köy okullarını açmalıyız.
  • İliç’te yabancı maden firması meralarımızı, en önemli su ve toprak kaynaklarımızı siyanürle zehirledi.Develi’de yine benzer bir yabancı sermaye, madenimizi sömürdüğü yetmiyormuş gibi Sultan Sazlığınıkirletti. Madencilerimizi cıva ile zehirlediği mahkemece kanıtlandı.
  • Kaz dağları, Akbelenormanlarındaki talan herkesin malumudur.Bize, aç kalmamamız için canla başla gıda üreten, gıda hammaddesi üreten çiftçilerimiz el üstündetutulması gerekirken maalesef hem devlet tarafından hem de işgalciler tarafından ölüme itilmektedir.‘Emekli ölsün düzeni’ aynı zamanda çiftçilerimizin elinden toprak ve su gibi iki aziz varlığı almakistemektedir.
  • Avrupa’daki çiftçilerin haklı olarak yürümesi, davalarını duyurması dünya kamuoyunun dikkatiniçekmiştir. Oysa bizim çiftçilerimizin sorunları
  • Avrupa’daki çiftçilerin sorunlarından kat be kat fazladır.Ne yazık ki müstevlilerin siyasi emelleri ile şahsi çıkarlarını tevhid edebilen gaflet, dalalet ve hıyanetiçindeki sözde politikacılar karbon emisyon piyasasına teslim olurken, rezerv yasasına evet derken neiklim değişikliği ile mücadele, ne de toprakların doğru kullanımı planı yapmışlardır.
  • Zafer Partisi olarak kurulduğumuz günden itibaren tarım ve çevre sorunlarının en yakın takipçisiyiz.İliç, Develi, Akbelen, Kazdağları, Çambükü gibi tarım ve çevre sorunu yaşanan her yerde Zafer Partisihalkımızın yanındaydı.
  • Çambükü köylüleri toplaşıp dertlerini dinleyebilecek bir dost bağrı olarak ZaferPartisini gördüler ve ziyaretimize geldiler.Ama buna rağmen bir kısım medya, Zafer Partisinin sadece sığınmacılar meselesine kafayı taktığınıyazıp çizmekte; ana muhalefet partisi bile kendi belediyelerine Zafer partisinin doğru politikalarınayaklaştığı için mobing uygulamaya kalkmaktadır.
  • Zafer partisi Türk çiftçisinin sorunlarını bilmekte ve yaptığı çalıştaylarla, hazırladığı program ve eylemplanları ile çözüm üretmektedir
  • Sayın Özgür Özel’e; iktidarı ve muhalefeti ile düzenin partilerine bu çiftçiler gününde seslenmekistiyorum.Gelin Zafer partisinin önerilerini, projelerini, eylem planlarını kıskanmadan Türk çiftçisi için hayata geçirin.
  • Türk milletinin birliğine kast eden küresel güçlerin empozesi olan Anayasa dayatmalarındanvazgeçin ve reel ekonomi politiğe uygun hareket ederek çiftçiler için hazırladığımız önerilere kulakasın.
  • Zafer partisi olarak diyoruz ki; açık kapı politikasına son verin, devlet krizini önleyin, yumuşamayı partimenfaatleri için değil Türk milletinin birliğini tesis için gerçekleştirin.Meralarımızı, otlaklarımızı güvenli hale getirin, çoban okulları açın, köy okullarını hayata geçirin,veteriner hizmetlerini ulusal boyutlu bir organizasyona kavuşturun.
  • Büyük ve küçükbaş hayvanvarlığımızı nüfusumuzun üzerine çıkaracak tedbirleri alın. Süt hayvanlarını kesime gönderençaresizliğe son verin. Buzağı ölümlerini önleyin, tarımsal girdilerde dışa bağımlılığı kaldırın.Meralarımızı işgalden kurtarın.
  • Bu aynı zamanda karbon emilimini artırmak için de önemlidir. Salonçevreciliği gibi salon iklim değişikliği ile mücadele tafrasından vazgeçin. Bölgesel ürün ve havzapaterni uygulamasına geçin. Tarımsal bilgi sistemini kurun. Desteklemede alım ve fiyat garantisingetirin.
  • Bu çiftçi gününde artık çiftçilerimizin kooperatiflerinin üst birliklerinin, ziraat odalarının hükümetinaralık ayında dağıtacağı ulufeye mahkum sivil toplum kuruluşları kategorisinden gerçek üreticiörgütlenmesine evrilmesi önündeki engelleri kaldırın.
  • Zafer Partisinin tarımdaki 19 eylem planını uygulamanızda sizlere her türlü yardımı yapacağımızışimdiden taahhüt ediyoruz.
  • Ülkemiz için hayırlı her teşebbüste asla parti taassubu yapmayacağımızıilan ediyoruz.Gelin yerli tohumculuğu geliştirme projemizi hayata geçirin, ürün-havza planımızı uygulayın. Tarımda3 Aşamalı Planımızı hayata geçirin.
  • Tarımın organizasyonunda, sanayinin organizasyonunda vepazarın organizasyonunda gerekli mevzuatı-teşkilatı-finansı tedarik edin; gelin deprem bölgesi içinhazırladığımız tarım kentleri projemizi tartışalım.Ziraat bankasının çiftçi borçlarını silelim. Bütçe gelirlerinin yüzde beşini tarıma ayıralım.
  • Tarımkentlerini kuralım. Ürün alım garantisi sistemini oluşturalım.
  • Mera ıslahı, arazi toplulaştırma, tarımarazi yasası, su yasası, Tarsim’in genişletilmesi, Tar-Bil’in etkinleştirilmesi, Marmara eylem planı,Ergene Havzası eylem planı, su ve toprak kaynaklarını geliştirme eylem planı, kıt su kaynaklaryönetimi eylem planı, çiftçi birlikleri üst birliği ve çiftçi bankası, iklim değişikliği ve çölleşme ilemücadele eylem planı, kirlilik ve erozyonla mücadele eylem planı, taşkın ve kuraklıkla mücadeleeylem planı, yeşil madencilik eylem planı, Toprak Su teşkilatı, Türkiye Zirai Donatım Kurumu, Stratejikürünler eylem planı sığınmacıdan başka politikası yok suçlamasının hedefi olan Zafer partisininprogramından bazı başlıklar...
  • Genç Çiftçi eylem planı, Kadın Çiftçilerimizin köy hayatının idamesi adına sigortalı olması ve asgariücret ile aile ekonomilerine katkı eylem planı, köye dönüş eylem planı, çevre kentler eylem planı,damızlık yönetimi ve pazarı eylem planı, ürün borsalarının geliştirilmesi eylem planı, gıda güvencesive gıda güvenliği, agro endüstri merkezleri, yayçep ve benzeri projelerimiz de cabası..
  • 14 Mayıs Çiftçiler Gününde Türk çiftçisinin daima yanında olduğumuzu haykırıyor ve çiftçilerimizintaleplerinin yerine getirilmesini talep ediyoruz.
  • Acilen çiftçilerin düşük faizli kredi talepleri yerine getirilmeli, kullandıkları elektrikten TRT fonukaldırılmalı, yeraltı su kullanımı ücretleri azaltılmalı, sulama tekniklerini geliştirme de çiftçiyekarşılıksız hibe verilmeli, ucuz girdi temini için kooperatifler teşvik edilmeli, Ziraat Bankası ve TarımKredi borçlarının bir kısmı silinmeli bir kısmı tehir edilmeli, tarım sigorta primleri çiftçilerin ödeyebileceği boyutlara çekilmeli, ödedikleri prim hesaplanarak yıpranma hakkı tanınmalıdır.
  • Ama her şeyden önemlisi tarlaların, ahırların, hayvan ve bitki varlıklarının ve dahi en başta çiftçilerinailelerinin can güvenliği, üretim emniyeti, çalışma güvenliği sağlanmalıdır.Sığınmacılar ülkelerine geri gönderilmeli onlara harcanan meblağ Türk çiftçisine harcanmalıdır.
  • Aksitakdirde kıtlık ve açlık tehlikesi kapıdadır..

YORUMLAR

  • 0 Yorum