CHP Genel Başkan Yardımcısı Osman Faruk Loğoğlu, Amerika Kasım 2020 seçimlerinde Trump'ı değil Demokrat Parti Adayı Joe Biden'ı desteklediklerini söylemiş...
Zamanlama nasıl?
Şu an Amerika yanıyor...
COVID-19'dan yara almış ekonomisiyle, baştaki Cumhuriyetçi Parti'den Trump, birde siyahi ayaklanması ile başbaşa kaldı...
Üstelik kendisi yoksul halkın oylarıyla seçilmişti...
Amerikan polisinin George Floyd adında bir siyahiyi öldürmesi sonucu olaylar patlak verdi...
Bu olay bana nedense cemaatçi polislerin Türkiye'de iç kargaşa çıkması için gereksiz yere kaç kişiyi öldürdüğünü hatırlattı...
Gezi olayları öncesi ve sonrası çok hazindir...
Pensilvanya'dakiler de siyahilerden yana tavır koydu ve Boston Basketbol takımının oyuncusu FETÖ'cü Enes Kanter'i gösterilere formasıyla yolladı...
Gösteriler Trump karşıtı bir hale dönüştü...
Bu arada Demokrat Joe Biden'ın adaylığı kesinleşti...
Yani seçimlerde Cumhuriyetçi Trump'ın rakibi Demokrat Biden olacak gibi..
Peki Loğoğlu niye Amerikan'ın içişlerine karışır gibi bir açıklama yaptı...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Osman Faruk Loğoğlu eski Washington Büyükelçisi'dir...
Yıllarca Amerikan üniversitelerinde eğitim ve hocalık yapmış bir Türk vatandaşıdır...
Değişik ülkelerde ve Türk Dışişlerinde 1971'den beri hizmetleri vardır...
Sonra siyasi tercihini CHP'den yana yapmaya karar veriyor ve 18 Aralık 2010'da CHP Meclis üyeliği görevine seçiliyor...
2011 yılındaki seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi'nden Adana milletvekili seçilmesi ve onu 2011 yılının Ağustos ayında CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine atanması takip ediyor. Halen bu görevi sürdürmekte...
Loğoğlu aynı zamanda, CHP'den Nazlıaka ile birlikte Amerika-Türkiye Parlementolar Arası Dostluk Grubu Üyesi...
2013'te de ZAMAN GAZETESİ'nde yazmaya başlıyor...
2013 Erdoğan ile Fethullah Gülen Cemaati'nin kavgalarının herkes tarafından hissedilir hale geldiği yıl...
Bu tarihlerde Loğoğlu'nun açıklamaları da tam evlere şenlik. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hitaben; "Psikopat biri, paralel midir nedir şimdi de ona takmış." Diyen...
AB'ye ve üyelerine tek tek mektup yazıp hükümetin kanunsuz işler yaptığını şikayet eden...
"Laikliği pek dillendirmeyelim, ağzımızda ikide bir laiklik. Muhafazakarların oyunu alamazsak seçimlerde başarılı olamayız." açıklaması ile CHP'deki eksen kaymasının mimarı olan Loğoğlu...
"Kürtler çözüm sürecinde ne kadar güçlü olduklarını gösterdiler, onları önemsememek olmaz." diye onlara da bayrak sallamaktan geri kalmadı...
"Ne hakla yabancı ülkelere dersaneleri kapatın diye baskı kurmaya kalkıyoruz, haddimize mi? Kendimizi gülünç duruma düşürüyoruz." bile dedi...
Velhasıl hergün tavrının ve tarzının Fethullah Gülen'den yana olduğunu belirten bir açıklama yaptı...
Bu arada yurtdışına edilen şikayetlerden cevap Amerika'dan geldi...
2013-2017 döneminin Amerika Dışişleri Bakanı, Hillary'nin yerine gelen asker kökenli John Kerry'ydi...
Amerikan Demokrat Partililer Obama yönetiminin Dışişleri Bakanına, Türkiye'de adaletsizlik var gazeteciler içeri atılıyor, Türk Hükümetine baskı yapın diye John Kerry'ye mektup göndermişlerdi...
Bunu duyan Amerika-Türkiye Parlamenterler Dostluk Grubunun 88 üyesi bu mektuba itiraz eden bir mektup yazıp gönderdiler...
Mektupta Amerika'nın Türkiye'nin içişlerine karışmaya hakkı olmadığı yazmaktaydı...
Ama iki kişi bu mektubu imzalamadı...
Biri eski Washington Büyükelçisi Osman Faruk Loğoğlu diğeri yine bir CHP'li vekil Aylin Nazlıaka...
Bu iki vekil bu mektubun gönderilmesine imza koymadıkları gibi birde alternatif mektup yazdılar...
Türkiye'de gerçekten sorgusuz sualsiz gözaltılar, tutuklanmalar olduğunu ve ülkenin diktatörlük anlayışı ile yönetilmeye başlandığını belirten mektubu Amerikan Dışişleri Bakanı'na gönderdiler...
Loğoğlu bu arada boş durmadı ve AB'ye de sık sık "Böyle adaletsizce yönetilen bir ülkeyi mi AB'ye alacaksınız?" diye şikayet eden açıklamalar yaptı...
Tabi bu gibi girişimlerin arkası 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi olarak gerçekleşti...
Joe Biden, Amerika'da Cumhuriyetçi Trump'ın karşısına çıkacak tek güçlü aday şimdilik...
Peki bizim CHP niye Joe Biden'ı destekleyici açıklama yaptı...
Erdoğan'a Mısır'ın, Suriye'nin, Libya'nın içişlerine karışıyorsun derken, Amerika'nın içişlerine niye kendileri müdahale etti?
Bizde adı Cumhuriyetçi (CHP) olan bir parti niye Amerika'da Demokrat Parti'yi desteklesin ki?
Burada parti ad birliği değil Millet İttifakı’nı kurmalarına yardım eden Amerikan Demokrat Parti ile fikir birliği var...
Meral Akşener'in dillendirdiği Millet Masası'nı kurmak isteyen bu küresel gücü CHP eliyle desteklemek zorundalar...
Amerikan Demokrat Parti ile Sosyolojik ve Politik siyasi birliktelikleri var...
Birilerinin sözde Kürdistan hayali, Büyük Ortadoğu Projesi, İsrail'in çıkarları Trump ile yavaşlatıldı...
Obama ile son sürat Suriye bataklığa saplanan Amerika devamlı askerlerini çekiyor...
Ülkesinde kaya petrolü çıkardığı için aslında Ortadoğu'nun petrolüne de artık ihtiyacı yok...
Binlerce kilometre öteden orduya ve YPG'ye giden paranın yoksul halkının cebinden çıktığını söylüyor...
Üstelik oradaki petrol gelirleriyle bu masraf karşılanamıyor bile...
Velhasıl Amerikan halkı gittikçe fakirleşiyor...
Yani Trump'ın Amerikan Millietçiliğini savunan bir ideolojisi var...
Biraz CHP'nin desteklediği Joe Biden'ı tanıyalım...
1973'den 2009'a kadar Amerikan Senatosu üyesi...
2009-2017 Obama'nın Yardımcısı...
Obama döneminde yıldızı parlayan biri...
Önce Demokrat Parti ön seçimlerinde Obama'ya karşı savaştı sonra Obama öne geçince adaylıktan çekildi. Seçimleri Obama kazanınca Başkan Yardımcısı olarak görev aldı...
Görevde bulunduğu süreç, yani 2009 ve 2017 arası Suriye Amerika tarafından işgal süreci yaşadı...
Ayn-el Arap yani Kobani'ye sözde sivil Kürtleri IŞİD'den kurtarmak için Peşmergeler silahlarıyla sınırımızdan geçirildi...
Peşmergeler geçerken "Biji Obama' tezahüratları yaptılar...
Burda kısa bir parantez açayım niye" Biji Erdoğan" dememişlerdir de lokantalarda yedikleri yemeklerin parasını bile kızgın ifadeyle "Erdoğan ödesin" demişlerdir...
AKP Hükümetinin o dönem FETÖ'ye teslim politikalarının sonuna 2013'te hatta 2011'den sonra gelindiğinde Obama ile ilişkilerimiz bozuldu ve çatırdamalar başladı...
Sınırda YPG adı verilen PKK’nın Suriye uzantısı terörist bir ordu kurulmaya başlandı...
Bu arada Türkiye'de adı en az 40 yıldır Hizmet Hareketi yapılanması olan grubun aslında Türk Milletinin yararına değil de Fethullah Gülen'in aracılığıyla küreselcilerin faydasına bir örgüt olduğu, hükümet tarafından ifşa edildi...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, elinde milyarlarca Dolar bulunan cemaatin güçlü yapısını yıkmaya karar verince olan oldu ve Türkiye 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimini yaşadı...
Trump'ın saçma sapan tavırları olsa bile ülkesinin milliyetçisi bir siyasetçiye benziyor...
Ve benim gözlemlediğim Ortadoğu'daki yaşanan soykırımın en masum Amerikalı Başkanı Trump diyebilirim...
Rakibi Joe Biden ise "Yahudi değilim ama Siyonistim" diyecek kadar küreselcidir...
Amerika yanarsa ülkemizde bundan zarar görür...
Trump'ın gidişi FETÖ'cülerin kuvvetlenmesi demektir...
Amerika şu anda kendi iç hesaplaşmasını yaşıyor....
Bize en az kötü yansıması olan tarafta durmalı ve ateşi harlayacak açıklamalar yapmamalıyız...
Ortadoğu'yu ateşe atan ilk Amerikalı siyasetçinin Baba Bush olduğunu unutmamalıyız...
Ve Trump defalarca dahli olanları birgün yargılayacağını söylemiştir...
Eğer Trump yönetimde kalırsa Türkiye yükselen güç olmaya devam edecektir...
Çin ekseninde kutuplaşan küreselciler ucuz işçilik ile yüksek geliri ceplerine indirirken, Amerika halkının üretim yapmasını engelliyorlar ve halkı devlet yardımlarıyla tembelleştiriyorlar...
Halbuki en çok siyahiler eziliyor, sefilleşiyor ama orada da üçbeş yerel siyahi politikacıyı zengin edip kendi milletini unutanlar da yine bu halkı ezen Bush, Soros, Clinton sülalelerinin çanak yalayıcıları...
Türk akıllı olmalı çıkarını düşünmelidir...
FETÖ'cülerin Türkiye'deki uzantılarına da tavsiyem, Ayasofya'da mum yakıp Trump'ın iktidardan gitmesi için dua etsinler...
Sürçülisan ettiysem affola...
Leyla Düzel
YORUMLAR