Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Süveyda GÜZEL

Süveyda GÜZEL

ahsen@haberpars

KALEMİM DÜŞTÜ KARA

17 Şubat 2023 - 10:19

Biz deprem ülkesiyiz…
Nereden nereye kaçıyoruz?
Kaçma mantığıyla ülkeyi kapana çevireceğimize, sağlam yapılarla yaşama alanlarına
çevirmeyi neden düşünmüyoruz?
Koca memlekette köşe kapmaca oynuyoruz…
Kötü bir şakadan ibaret sanki durum.
Akıl tutulması mıdır?
Kabus mu?
Aklımı yitirecek gibi oluyorum…
Sağlam binaları; inşaatla alakalı prosedürleri ve resmi şartları torpil, iltimas, hile ve hurda ile
delip, malzeme çalma ahlaksızlığından vazgeçmeyi ve geçirmeyi sağladığımız durumda pek
ala yapabileceğimizi biliyoruz. Ve üzgünüm ki artık daha iyi biliyoruz.

On binlerce insanın ölümüne şiddetli depremlerin değil, neredeyse teknik bilgileri yetersizliğe
yakın müteahhitler; usulsüzlükleri, prosedür yağmaları, uygun bulunmadığı halde nasıl
oluyorsa bir el değişikliği yordamıyla imar yasağının, imara çevrilişini nasıl bir mantık ve
vicdanla açıklayacağız?
İmar ve müteahhitlik ikilisinde; Japonya’da imar affının olmadığını, Almanya’da 3800
müteahhit varken Türkiye’de 350 bin müteahhit olduğunu, içinde bulunduğumuz vehamet
gün yüzüne çıkarmış, üzgünüm. Çok.
Bu acı bir değil, iki değil, üç değil…
Tüm insani ve vicdani kaygılarla, acil ve ivedilikle hareket edilmezse, bu deprem ülkesinde
çok acılar yaşayacağımızı biliyoruz ve artık çok üzgünüm ki biliyoruz.
Bugünden değil, daha dünden geç kalınmış da olsa imkansız değil.
TEK YÜREK gücü bu saatten sonra sadece bunun için var olmalı. Bu tribüne oynamakla değil
sağlam imar ve inşalarla olur. Deprem sonrası maddi/manevi yıkımın enkazından nasıl kalkılır
bilmiyorum zira bu insan ve yaşamına tahakküm eden ve ondan çalan, aç gözlü zihniyetin
gaspı ve zulmünden başka bir şey değil, bunu iyi biliyorum. Sadece lanet olası paradan ve
kendisinden başka bir şeyi ve birini düşünmeyen güruhun, ihtirasının yeryüzüne facia olarak
dönmesidir, biliyorum.
TOKİ konutlarında yaşayanları TOKİ sınıfı diye ayrıştırıp üstten bakan insanların; yaşamda
kaldığına, içi janjanlı, kolonsuz, çimentosuz binaların da insanlara mezar olduğunu gördük.

Hem paralarını hem canlarını çalan yapı anlayışının; kapitalizmin sözde medeniyetinin insan
yaşamına göz dikişinde bizlerin de oltaya takıldığına acıyla, kahırla, kendi kendimize şahitlik
yaptık. Harca insan yaşamlarını katmışlar.
Zihniyetiniz ve ahlaksızlığınız batsın…
Üzgünüm elli yıl geriye vurduk.
Nasıl bir vicdanla yaşamdasınız?
Nasıl bir ahlaksızlık, onursuzlukla ve o kirli ve o kanlı paralarınızla kaçmaya yelteniyorsunuz?
Utanıyorum ve acı duyuyorum, aynı topraklarda aynı atmosferi solumaktan.
Esef ve acı içindeyim.
Yarabbi bir yolsuz adına mahcup olmak, utanmak nasıl da elem verici bir şey…
Yaşamlara, bir ekin tarlasına giren marazın, ekinleri yarım yamalak kemirip tırtıklaması, telef
etmesi, ziyan etmesi, hastalık bırakması gibi; insanlar eksilerin altında bulunan hava
şartlarında çaresiz bitkin, yorgun, hasta düştüler.
İnsan telef olur mu, ekin gibi? Oldu…
Bunlara bizzat yaşayarak, acıyla şahit oldum.
Üzgünüm ki daha önce de çok kez yaşadık ve şahit olduk…
Söylenecek çok şey var. Dram ve gerçekler adına… Söylenecek çok şey var. Yanlışlar adına.
Gel gör ki; kalemim düştü kara…
“Ben kederimi ve hüznümü sadece Allah’a arz ederim.” (Yusuf/86)
Yarabbi buna sebep olanlar zaten sana havale. Senin adaletin şaşmaz.
Amma velakin; zalimin yeksan oluşunu da bize göster. Bize bilinç ver, feraset ver, uyanık kıl.
Gari bu körlük öldürüyor bizi.

Reklam

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Zeliha Yosunkaya
    1 yıl önce
    Ahsen kardeşim ,yazdıklarına katılmamak mümkün değil.İnşallah yetkililer seni dinler söylediklerinizi dikkate alıp öyle yol yürürler. Sana sevgilerimi yoluyorum.