Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Nazmi ÇELENK

Nazmi ÇELENK

Keskin Kalem.
nazmi@haberpars.com

SAKLI SEÇİLMİŞLER.

27 Temmuz 2021 - 23:52

 



Herkes bilir "üç beyaz zehir" diye bir deyim vardır. 

Tuz, Un, Şeker. Bu üç temel gıda maddesinin doğal halini bulmak neredeyse imkânsız. Piyasada paket ve çuval halinde satılan Un değil, Una benzer bir ürün.

Ekmek yemiyordum.
İçindeki katkı maddelerini öğrendikten sonra çocuklarıma da yememeleri yönünde önerilerde bulunuyorum. 

 Ekmeğin içindeki bazı katkı maddelerini şöyle sıralayabiliriz.

Bunlar, potasyum bromat, potasyum iyodat, kalsiyum bromat, kalsiyum iyodat, aseton peroksit, kalsiyum peroksit ve azodikarbonamid şeklinde sıralanıyor. 

 Yapışmayı önleyiciler: Oxysterin, Oleic asit, Gliserin (yağlardan elde edilir), Amylase (domuz midesi, küf mantarı veya roekombinant- DNA yöntemiyle elde edilir), Cystein / Cystin (insan, domuz, ya da at kılından veya rekombinant-DNA yöntemiyle elde edilir)
 Beyazlatıcı ve ve nem tutucular: E 171 (Titanyumdioksit), E 173 (Alüminyum hidroksit),
Koruyucular: Ascorbikasit ( rekombinant - DNA), TiO2, aluminyum hidroksit, tuz vs.
Kabartıcı: Sodyum karbonat, TiO2 vs
Sıkıştırırcı: Kalsiyum karbonat (tebeşir) vs.

 Bu katkı maddelerinin de ayrıca kendi korucu katkıları vardır.

Dolayısıyla toplam katkı maddelerini sayısı bunların en az 10 katına çıkabilir."
Bu kadar yeter sanırım. 

 Bu yazıyı okuduktan sonra ekmek yiyebiliyorsanız, afiyet olsun....

Tuz: Daha bozamadılar, fakat Himalaya ve Çankırı tuzu son yıllarda popüler hale getirildi, gerçek Himalaya tuzu bazı marketlerde satılıyor, Tuzun da çakmasını yapmayı becerdiler. Bazı boya maddeler ile Himalaya tuzunun sahtesi piyasada satılıyor.

Ben aldım.
Gelelim sofralarımızın vazgeçilmez gıda maddesi olan Şekere.

Şekeri üçe ayırabiliriz.

Pancardan elde edilen şeker. Şekerin kendisi sağlığa zararlıdır ,ancak en zararsızı pancardan elde edilen şeker.

Şeker kamışından elde edilen şeker ve en çok imal edilen mısır şurubundan elde edilen şeker.

 Emperyalizm ve içerideki taklacılarının Türk çiftçisini ne hale getirdiğini örnekleri ile açıklayan bir kitap okudum. 

 Kronik Hastalıklar Salgına Dönüştüren  ”mısır Şurubu” Fransa,Hollanda,Avusturya,irlanda,isvec,Yunanistan,Portekiz,Slovenya,Danimarka ve İngiltere’de yasak.

 Karmaşık rakamlara girmeyeceğim, Türkiye nişasta bazlı şeker kotasını % 5 ten % 10 a çıkarttı.
Örnekler ile yazacağım AKP hükûmeti pancar çiftçisi ile emperyalizmin yerli işbirlikçileri aracılığı ile nasıl oynamış .

 1998 yılında 500 bin 951 hektar olan şeker pancarı ekim alanı 2015 yılında 272bin990 hektara düşürüldü

1998 yılında 22 milyon ton olan şeker pancarı üretimi 20115 yılında 15.8 milyon tona geriledi.

Çiftçi sayısı 450 binden 120 bine düşürüldü.
Nasıl düşmesin.2015 yılında Türkiye’nin şeker üretimi ihtiyacımıza yetmediğinden 170 bin ton şeker ithal ettik.

AKP iktidarı bu ithalatı fırsat bilip 8 Nisan 2016 tarihinde sıfır gümrük tarifesi kararı aldı 
Bunun anlamı açıktı.

 Kendi üreticilerine teşvikler vererek pancar üretimini arttırmak yerine, var olan pancar üreticilerini zarar ettirerek üretimi bırakmaya zorlamaya devam etti.

Türkiye, nişasta bazlı şeker, mısır şurubu için şeker cehennemine dönüştürüldü.
Okuduğum kitapta detayli olarak açıklanıyor.

 Yerli tohumdan GDO'lu tohuma nasıl geçildi.

Çiftçimiz küresel emperyalizmin nasıl oyuncagi yapıldı.
Eski tarim bakani Mehdi Eker'in marifetlerini ibretle okuyacaksınız ve  yazıklar olsun dediğinizi duyar gibi oluyorum..

Eminim ki kitabı okumadıysanız bir solukta okuyacaksınız. 
Kitabın yazarını hiç sevmem. 

Bugünün yalakaları, dun Ergenekon modası varken Fetö alçağına takla atıyorlardı.

Satılmış kalemşörler sürekli Ergenekon terör örgütü diye yazı yazıp TV’lerde şaklabanlık yaparken, olaylara,meselelere,konulara,şüpheci yaklaşan bir kişilik olan Soner Yalcin,beni Ergenekon örgütü adına emniyetten bir polis arkadaşı aracılığı ile bilgi sızdıran kişi diye bir gün internet sitesinde manşet yapmıştı.
İki gün sonra polisler evimi bastı.

 Yavşağın teki -sin, lan - sen desem - mi acaba, hemen mahkemeye verir.

Ancak Türk milletini aydınlatacak ve okunması öncelikli kitaplardan olan 'SAKLI SECILMISLER'  kitabını yazmış.

 Nasıl zehirlendiğimizi ve siyasal iktidarların çıkarları için kendi milletini düşünmeden nasıl kararlar aldığını bu kitapta okuyacaksınız.

 Kesinlikle kitabı okumanızı öneriyorum. 

Ben teşkilatı iki silahşoru kitabından sonra başka kitabini okumamaya karar vermiştim.
Bu saklı seçilmişlerden sonra diğer kitaplarınıda alıp okuyacağım.

Param Soner Yalçın'a nasip olmasın diye korsan yayınlanan kitaplarını alacağım.

Nazmi ÇELENK...




 

YORUMLAR

  • 0 Yorum