Son haftalarda yaşanan güncel ve siyasi gelişmeleri bekliyordum.
Rüşvet adam kayırma, çift maaş, din istismarcılığı, kendini noter yerine koyarak başkalarının dinini sorgulama ve tüm bu yüz karası davranışları yaparken Kutsal kitabimizi alet ederek yapılan rezillikleri meşrulaştırmak. Bu tip davranışlar olağan hale geldi.
Ben de Türk milleti de artık bıktı, doğru sözleri yanlış kişiler soyluyor, çünkü dürüst siyaset kalmadı bir bakana TV programında YouTube da video 10 milyon kez izlenmiş denince bakan da çocuk pornosu da 3 milyon izleniyor dedi, rezilliğe ve gösterdiği örneğe bakin.
Diğer bakanlar ve parti yetkilileri birisinin bu konuda ne düşündüğünü bilmediklerinden tarafsız seyircinin müsabaka izlediği gibi izlemesi de ayrı bir konu.
Kırılgan ekonomiye sahip Türkiye ekonomisi yıllık ve aylık değil günlük program yapmaya başladı, para gelsin de nasıl gelirse gelsin düşüncesi ülkeyi kara para aklama cenneti haline soktu. Mantar gibi yükselen iş adamlarının yaşamı mantar gibi de sönüyor.
Rıza Zarrab, Milyonlarca dolar akladı yedi yedirdi siyasetçiler ve bazı bürokratları rüşvet ile maaşa bağlamıştı. Peki bu yaptıklarını birileri duymamış mıydı? Bilmiyor muydu?
Herkes memnundu bir deyim vardır, Alan Memnun veren memnun.
Ama ABD bu durumdan memnun değildi gerekeni yaptı Zarrab’ın en yakınını satın aldı ve kuşu yuvaya soktu gerisi bildiğiniz gibi.
Şimdi ikinci Zarrabimiz oldu, Yine ABD bağlantılı kara para aklama şebekesi bu kez ispatlı ve parayı veren de alan da itiraf etmiş.
Bu kişi SBK dır.
ABD’de Utah federal savcılığı, mahkemeye başvurarak is insani Sezgin Baran Korkmaz’ın mal varlıklarının ABD tarafından geri alınmasını talep etmişti, bunun anlamı su; bu şahıs ABD ne ait parayı yasal olmayan yollardan ülke dışına çıkararak servet sahibi oldu.
Bu para bizim.
Bu ABD hazinesini dolandıran ve mahkûm olunca suçlarını itiraf ederek kısa sure hapiste kalacak olan Kingston kardeşlerin ifadesi.
132 milyon doların Türkiye’ye gönderildiği görülmüş ve 2014-2018 yılları arasında Türkiye’ye gönderilen paralar ile SBK ‘nın kontrolünde ilaç, inşaat ve teknoloji olmak üzere birçok farklı yatırımlar yapıldığı ve şirketler alındığı Kingston kardeşlerin duruşmalarda verdiği bilgilerle ortaya çıkmıştı.
Kingston kardeşler Türkiye’ye gönderdiği paraların işlem belgelerini ve iletişim bilgilerini Amerikalı savcılar ile paylaşmıştı.
Aynı duruşmalarda sanık olan ve SBK ile Kingston kardeşleri tanıştıran ve iş birliği yapan Levon Termendzhyan SBK nin Türkiye’deki finansörü idi.
Bu kara para trafiğine ABD’nin göz yumması mümkün değildir. SBK 62 Milyon dolar aldım onu da borç aldım diyor. Peki sen bu parayı borç aldıysan karşılığında ne teminat gösterdin? Ne kadarını ödedin? Sen kimsin ki sana bu kadar parayı karşılıksız versinler?
Sayın okuyucularımız emin olunuz Türkiye ikinci Zarrab olayı ile karşı karşıya kalacak bu kez siyasi telkinler geçersiz, maalesef ki ülkemiz kara para aklama cenneti haline geldi.
Türkiye’de 7 kez varlık barışı çıkartıldı, her keresinde SBK gibi ne olduğu belli olmayan kişiler ortaya çıktı arkalarında büyük rüşvet alan bürokrat ve siyasetçiler bulunuyordu, sonrasında unutulup gidiyordu.
Varlık barışı ve buna bağlı kanuna dayanarak kara para aklanıyor, kayda girmemiş suç unsuru ifade eden paralar varlık barışı ile aklanıyor. SBK varlık barışı üzerinden mi para akladı?
Paraları nasıl yasallaştı?
Bu ve bunun gibi işlem yapan kişiler kimlerdir? Bunlar incelenmeli. Sadece ABD parası değil Rusya ve Hindistan’dan da kara para ülkemize gelmekte, konusu suç olan paralar bir rüşvet ağı ile ülkemizde yasallaşması sağlanmaktadır,
SBK ya ülke dışına çık ve İnan Kıraç tan alacağını alma dediler. Peki kimler bu bilginin tahsilatını pesin yaptı?
SBK elindeki belge ve rüşvet çarkı listesini ABD’li yetkililer ile paylaşacak ve biz de doğruları yurt dışı kaynaklardan elde edeceğiz.
Geçen hafta mersin limanında 1 ton kokain ele geçirildi, kokainin imal edildiği ülkelerde bile bu kadar yüksek tonajda kokain yakalanamıyor, bu kokainin sahibi kimlerdi? Gözaltına alınan var mı?
İstanbul’un ve çeşitli illerin kenar semtlerinde uyuşturucu operasyonları gerçekleştirilirken nerede ise naklen yayın yapılıyor. Önce 4,5 ton daha sonra 1 ton kokain yakalanıyor adeta sus emri verilmiş gibi hiçbir yetkililerden açıklama yapılmıyor. İzmir limanındaki kimya firması kime ait.
Emin olunuz ki bu kez Türkiye’nin çok fena başı belada.
Bu dava Zarrab davasını çok aşacak ve Türkiye’nin başı ağrıyacak.
YORUMLAR