GÜL-İ ZAR

GÜL-İ ZAR

Bilmezsin;
Bir Gül-i zar'ın matemidir bu!
Ahvalidir!
Değdi geceye,
Açıldı katmer katmer,
Şiir oldu, döküldü dizeye.
İşte böyle!...
.
.
.
Zaman çözünüyor hafızamda,
Çözünüyor, 
Bölünüyor parça parça...
Çözüm arıyor kalbim,
Çözümsüz sevdama.
Bin yerden yaralı gönlüm,
Bir sende tutunuyor umuda,
Bir sende yaslıyor sırtını mutluluğa...

Gözüpek aşıklar tanır beni,
Gönül pusulam gösterirken seni,
İmkansızın canı cehenneme!
Olmazlardan banane!
Meczubum be kime ne!
Vallahi mübalağa etmiyorum,
Sensiz tek nefes zor bana.
Billahi mübalağa etmiyorum,
Yüreğin mezar bana...

Ah vefasız!
Lâmekanım sevdam da, 
Çağırda sına beni...
Sal diline alemin,
İstersen kına beni...
Namerdim sesim çıkmaz.
Namerdim kanım akmaz.
Namerdim canım yanmaz.

Ah vefasız!
Kalemi mi kır gayrı,
Divan-ı aşk kurulsun!
Bu aşk da kalleş kimse,
Ciğerinden vurulsun!
İstersen, sal cümle aleme,
Fermanım hep duyulsun!
Sesim çıkarsa,
Kanım akarsa,
Canım yanarsa,
Namerdim!...

Bil ki;
Bir Gül-i zar'ın matemidir bu!
Bulaştı ömrüne,
Ah olup düştü ahvaline,
İstikbâline...

Ah vefasız!
Bu kalbin  çilesi, 
Söyle artık bitmez mi?
Eşiğinde bekleyip,
Ömür verdim yetmez mi?
Özlemin nöbetinde,
Şafak hiç görünmez mi?
Arşa ulaşan feryadım,
Bir sana bilinmez mi?

Meryem Akın