Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Mehmet Bozkurt

Mehmet Bozkurt

bozkurt@infohaberpars

CHP nereye gidiyor?

13 Kasım 2022 - 17:16

 Ülkemim Anamuhalet Partisi CHP nereye gidiyor!?
31.10.2022 tarihinde Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu sosyal medya hesabından bir video yayınlayarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için
"Breaking Bad Süleyman" ülkenin çocuklarının zehirlenmesine göz yummuştur, yazıklar olsun onlara" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu ve CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo'nun da yer aldığı videoda: "Türkiye'de bir metamfetamin salgını var. Sarayın düzeni bu salgını besliyor. Bakmayın "okul önünde uyuşturucu satanın bacaklarını kırarız" palavrasına. Bugün size sarayın kara para ile bu zehiri nasıl sokaklarımıza davet ettiğini anlatacağım. Kirli paranın sonucudur bu!"  ifadeleriyle paylaştı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: "Uyuşturucu paralarını cari açığın finansmanında kullandılar. "Breaking Bad Süleyman" ülkenin çocuklarının zehirlenmesine göz yummuştur!" diyor!

Önce inanamadım! Sonra videoyu izledim doğrusu aklım durdu...

Ülkenin Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı; Türkiye'de uyuşturucu paralarıyla cari açığın kapatılmasını iddia ederek ve hem de elinde hiç bir belge yokken... Ülkesini uyuşturucu pazarlayan olarak dünyaya ilan etmesi korkunç bir hata! Sadece hata mı?
İftira, zulüm ve ihanet!
Gerçekten utandım!

... Ve
Sessiz mi sessiz ülkenin Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu!
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı, PKK'nın sözde yayın organlarından birine katıldı ve TSK'ıne iftira atarak, "kimyasal silah kullanılmış!" diyor! Konuya ilişkin şu ihanet dolu cümleleri kullandı:
"Daha önce de incelemiştim. Belli ki, sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, kimyasal gazlardan, zehirli gazlardan biri kullanılmış durumda! Çok çeşitli kimyasal silahlar var. Her ne kadar kullanılması yasak ise de ne yazık ki bu yasaklanmış silahların çatışmalarda kullanıldığını da görüyoruz."

"Terör örgütü propagandası yapmak ve Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama!" suçlamalarından dolayı hakkında soruşturma başlatıldı, gözaltına alındı ve daha sonra tutuklandı...

Bu iftira üzerine bütün ülke adeta ayaklandı ve tepki gösterirken, uzücü olan ise Anamuhalefet Partisi'nden cılız bir ses!
Genel Başkan Kemal Kılıçtaroğlu'ndan ise hiç ses yok!
Ancak gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına tepki göstermek, iftirayı onaylamak demek değil midir!?
Şiddeyle kınıyorum!

... Ve
Anayasa Mahkemesi'ne türbanla ilgili Anayasa değişikliğinin iptali ve yok hükmünde sayılması talebini içeren, CHP ve DSP'li milletvekillerinin yanı sıra Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç'in de imzasının bulunduğu dava dilekçesi, CHP Genel Sekreteri Önder Sav ve Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol, Kemal Kılıçdaroğlu ve Hakkı Süha Okay tarafından Anayasa Mahkemesi'ne verildi.

112 Milletvekili'nin imzasını taşıyan, 58 sayfalık dilekçede, değişikliğin iptali veya yok hükmünde sayılması ve dava sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin durdurulması istenmişti.
Yüzlerce insanın mağduriyetine neden olan bu insanlık dışı mücadelede bizzatihi imzası olan Kemal Kılıçtaroğlu şimdi de başörtüsüne yasal güvence tartışmalarına ilişkin değerlendirmede, "Başörtüsü yasağını biz kaldırdık!" diyor. "Başörtüsü yasağını Üniversitelerde kaldıran bu kardeşinizdir" diyor!

Ancak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yıllar önce katıldığı bir televizyon yayınında başörtüsü için, "bir metrekarelik bez parçası" ifadelerini kullandığını herkes çok iyi hatırlar!

Şimdi neyine, nasıl inanalım!?
Her gün başka bir şey diyor!?
Şimdi de,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde yaptığı başörtüsü ile ilgili olarak, "Kadınlara giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız. Bunu bir tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkartacağız” diyor ve ertesi gün CHP, başörtüsüne güvenceyle ilgili yasa teklifini Meclis’e sunmuştu.
Oysa bu konuda hukuki herhangi bir sorun da yokken!?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bunun üzere, "Kılıçdaroğlu’nun son teklifini bir taktik olarak görüyorum. Kanun teklifi diye sundukları metin kapsayıcı olmaktan ve çözümden uzaktır. Yeni yasakların dayanağı haline bile gelebilir. Eğer dürüstsen, samimiysen gençlerimizin en büyük hassasiyetleri olan bu meselenin arkasındaysan gelin çözümü Anayasa düzeyinde sağlayalım. Hatta bununla kalmayalım kadının ve erkeğin birlikteliğinden oluşan aile kurumumuza da güçlendirerek ilave değişikler de yapalım." dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısına, "Erdoğan; eğer arkasında yine kurnaz bir ajanda çıkmazsa tabii ki Alevi vatandaşlarımız dahil, hak ve özgürlükler konusunda getireceğiniz öneriye her türlü desteği vermeye hazırız” cevabını vermişti.

Ama son olarak, "teklifin sadece başörtüsü ile ilgili olmadığını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, bakalım Anayasa değişikliği teklifi için nasil bir karar verecek!?
Bekleyelim görelim!

... Ve
Doğrusu özellikle son bir yıldır her gün kim aday olacak!? Ne zaman aday açıklanacak!?
Kim kiminle görüştu ve ne dedi!?  Türkiye'de gündem!

Son olarak Kemal Kılıçtaroğlu'nun ABD seyehati ve birlikte gittiği heyetin dahi haberi olmadan tam 8 saat kayiplarda olması!
Doğrusu niye 8 saat ortada yok!? Nerede, kiminle görüştü, ne görüştü bilen yok!?
Bir muamma!
Ama milletimiz bunu bilmek ister!
Hakkı mıdır!? Elbette!

Sadece "ben ABD de bilimsel ve teknoloji çalışmalarını izledim! demekle, "bir benzincide hamburger yedik" diyerek işin içinden çıkamaz!

İngitere'ye de gitti... Tv tartışma proğramlarında, "Kemal Kılıçtaroğlu tam 500 milyar dolar buldu!"
Ben bunu duyunca doğrusu çok güldüm! Hatta "Allah akıl versin!" dedim...
Adama demezler mi kimsin, sana niye bu parayı versinler, ne adına versinler, kim verecek!?
Tam bir tiyatro ve komedi!?
Şimdi de Almanya'ya gidecek!
Eee hayırlı haberler bekliyorum temennisiyle!

Aslında beni düşündüren önemli bir şey de, Türkiye'nin Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı, sol ve sosyalist bir ideolojiyi benimsemiş CHP'yi temsilen Emperyalistlerin karargahında dolaşıyor!

Doğrusu ülkem adına;
Deniz Baykal'ı özlüyorum.
Erdal İnönü'yü özlüyorum.
Hikmet Çetin'i özlüyorum.
Murat Karayalçın'ı özlüyorum!
Ama üzgünüm Kemal Kılıçtaroğlu'nun yaptığı işleri hiç onaylamıyorum! Doğru görmüyorum.
Durumu CHP'li dostlara arz ediyorum!
Mehmet Bozkurt, Eğitimci İlahiyatçı Araştırmacı Yazar

YORUMLAR

  • 0 Yorum