Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
 Leyla DÜZEL

Leyla DÜZEL

YAZAR - ŞAİR - SİYASETÇİ.
leyla@haberpars.com

SAHİPSİZ EVLAT YENİ ANAYASA TASLAĞI KİMİN VEYA KİMİN İÇİN? ..

21 Kasım 2020 - 22:41

Görünürde CHP'nin öncülük ettiği ve Fransız Limoges Üniversitesi doktoralı Anayasa Hukukçusu İbrahim Kaboğlu'na hazırlattığı “Yeni Anayasa Taslağı” gündeme bomba gibi düştü.

İşi sulandırmak isteyenler 2012'de mi?, 2018'de mi? hazırlandı diye tartışmaya durmuşken ben de kendi analizimi sizinle paylaşayım.
Her görüşü dinledim ama benim kafama yatmayan konularla birlikte size farklı bir pencere açmak istedim. 

 

İYİ Parti'nin ihraç ettiği Ümit Özdağ'ın elindeki taslak metnini ona veren Kaboğlu çalışmayı sahiplenirken niye Millet İttifakı ortakları bunu reddediyor?

Madem halktan bu kadar korkuyorlardı da bunu hazırlamaya niye cüret ettiler?

Amaç HDP’nin seçmenini mi etkilemekti yoksa başka bir parti ile sonuç olmak mıydı? 

Belgenin üzerinde 2018'i de kapsayan maddeler var. 2012'den beri üzerinde çalışılan maddeler neden seçimler öncesi tekrar revize edilerek Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazır hale getirildi?

Konuşulanın aksine bir analizi belki ilk kez benden duyacaksınız.

Herkes, Anayasa'nın ilk dört maddesini CHP ve Millet İttifakı ortaklarının değiştirmeye gücü yetmez dedi.

Bense buna temelde katılmakla birlikte farklı bir şey söyleyeceğim. 

Seçimlerde İstanbul milletvekilliği ile ödüllendirilen Kaboğlu'nun var dediğine CHP, HDP, İYİ Parti, Saadet Partisi niye yok diyor? 

Bazı parti yetkilileriyle defalarca bir araya gelip 4 ay üzerinde çalıştıkları Türkiye'yi bölecek bu taslağı niye reddediyorlar? 

Kaboğlu'nun hazırlığı 2012'de başlamıştı.

2010'da sadece on maddesi değişen 80 darbe Anayasası Türkiye'yi özgürlükler adı altında parçalamaya hala yetmiyordu.

Çözüm süreci o günlerde başarılı olsaydı bugün bahsedilen taslak metin o zaman MHP harici muhalefetin desteğiyle AKP Hükümeti tarafından gerçekleştirilecekti.

Gücü yetmezdi demeyin, çözüm süreci hepimizin gözü önünde cereyan etti. Uzun süre rahatsızlığımızı belli etmekten başka ne yapabildik? 

Devletin her kurumuna sızmış FETÖ'cülerin karşısında duracak bir ülkücü duruş olsa da MHP'nin içinde de bulunan FETÖ yapılanması kafa karışıklığı yaratacaktı.

“Liberal ve özgürlükçü bir Türkiye, PKK bitti, barış, huzur, refah” adı altında çokları uyutulacaktı.

Lider Devlet Bahçeli'nin kararlı duruşu sayesinde çözüm süreci bitmiş ama bu kez de içte sorunlar başlamıştı.

15 Temmuz öncesi her partiye sızdığı gibi milliyetçilerin de arasına sızan FETÖ'cüleri Devlet Bahçeli aday göstermeyerek adeta bir savaş başlatmıştı.

İçteki muhalif kesimi bir potaya doldurarak onlara istiyorsanız gidin partinizi kurun dedi.

Bu potada sadece FETÖ'cüler yoktu. MHP’yi parçalamayı amaçlayan, başka mihraklara bilerek veya bilmeyerek hizmet eden, içte Liderlik tartışması yaratan muhlalifler de vardı.

Yanılmaları ise MHP’nin siyasi yapısını hala çözememiş olmaktan kaynaklanıyordu. 

Onun; içeride ve dışarıda, yerin altında ve üstünde, fiziki ve manevi koruyucu güçleri vardır. 

O, sadece bir Tüzel kişilik değil hamuru sabırla ve imanla yoğrulmuş, geçmişten geleceğe sorumlulukla bayrağı taşıyan isimsiz kahramanların duasındadır.  

MHP merkezde her görüşten insan toplayıp oy devşiren bir parti değildir. Milliyetçi görüşe sahip ideoloji partisidir.

İdelojisi Türk Milliyetçiliği temelinde oluşturulmuş, yön tayin ederken zaman zaman değişen Kızılelma Mefküresine inanmış, hedefi ise Türk Birliği olmuştur.

Görevli olmadan da kendine görev çıkaran idealist insanlara sorumluluk hissi yüklemiştir. 

Cumhur İttifakı dışında gelişen ama ana öznesi Cumhur İttifakı’nın yıkılması üzerine plan yapılan gündeme gelelim. 

Yeni anayasa taslak çalışması 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yine niye FETÖ mutfağında ısıtılmıştı?

Hatırlarsanız Millet İttifakı seçimin iki turlu olacağını öngörüyordu. 

Birinci turda başa baş gelineceğini, ikinci turda da pazarlıklar başlayacağını umuyorlardı.

İşte bugün Ümit Özdağ'ın ortaya çıkardığı Yeni Anayasa Taslak Çalışması 2.Turda gizlice Recep Tayyip Erdoğan'ın önüne konulacaktı. 

Evet içi hala FETÖ'cüler ile dolu olan partilerin siyasi ayakları ile Külliye'de aktif olan siyasal İslamcılar tarafından Erdoğan ikna edilecekti. 

MHP'den kurtul bunu imzala, sen yine Başkan kal diyeceklerdi.

Demirtaş'ın “Bizimle anlaşmazsan seni başkan yaptırmayacağım” dediği mevzu bu maddeler üzerinde bir ittifak sağlamaktı. 

Anlaşma istekleri bu taslağın içinde mevcut. 

“Çözüm sürecinde masayı devirdin, darbe teşebbüsünden yırttın ve gittin MHP ile ittifak yapıp canımıza okudun ama 2018 seçimlerinde tıpış tıpış bize geleceksin” diyorlardı.

Bu; FETÖ'cülere, küreselcilere Türkiye’yi teslim etmek demekti.

Millet İttifakı seçim propogandalarında devamlı “Erdoğan gelirse eyaletlere bölüneceğiz” diyordu. Evet küresel gücü arkasına alan dostlar adı altında olan ittifaklar Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bunu yaptıracaktı.

Lider Bahçeli önce ilk dört maddenin değiştirilemeyeceği FETÖ'cülerin değil de Türk'e has Cumhurbaşkanlığı Sistemi' nin getirildiği özgün anayasamızı oluşturdu. Sonra da hazırlanan bölücü anayasayı önlemek için Erdoğan’ı MHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklayarak tüm oyunları bozdu.

MHP teşkilatlarıyla Cumhur İttifakı çatısı altında seçim çalışması yürüterek Erdoğan’ın 1.turda seçilmesini sağladı. 

MHP olmazsa malesef bunu hala yaptıracak güçteler.

Hala AKP'nin ve diğer partilerin içinde olan FETÖ'cüler güç birliği yapıyor.

OHAL süreci bittikten sonra bile bugüne kadar 5 bin 587 silahlı kuvvetler elemanı ihraç edildi.

Kimse rehavete kapılmasın bir 50 yıl bu kararlılıkla üzerlerine gidersek devletten temizlenecek bir yapıdan söz ediyorum.

Birlik ve beraberlik ruhumuzun güçlenmesi dileğiyle, umudunuz hep var olsun. 

Karamsarlık, güçsüzlük, vazgeçiş Türklere has özellikler değildir.

Onlar saldıracak biz çelik irademizle direneceğiz. 

Başaracağız, başaracağız, başaracağız.


 

YORUMLAR

  • 0 Yorum