Bundan bir süre önce Emekli Tümamiral Cihat Yaycı Paşa bir konuyu gündeme getirdi. Fakat nedense bu konu açık oturumlarda irdeleneceğine, erken seçim, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adaylarının kimler olduğunu ve parlatılması, HDP kapatılmasın propagandası gündemde tutularak algı operasyonları tam gaz devam etti. Cihat Yaycı Paşa Türk Donanmasının içinde Genç Barbaroslar diye FETÖ'cü bir grubun varlığından söz ediyordu. Ben de ciddiye aldım ve 2000-2003 yılları arasında Londra Büyükelçiliği'nde TSK Deniz Ataşesi olarak görev yapmış ve evimde ağırladığım Tuğamiral Türker Ertürk Beye mesaj atıp bu konuyu konuşmak istediğimi yazdım. Fakat sonra beni engellemiş olduğunu farkettim. Burada hizmeti bitip Türkiye'ye döndükten sonra zamanla selam sabah kesilmiş kendine CHP safında siyasi gelecek aramıştı. Sonrası Atatürk'çü Düşünce Dernekleri'nde (ADD)seminerler verip ordan oraya savrulduğunu gözlemledim. Hatta CHP'den umduğunu bulamayıp Emine Ülker Tarhan ile Anadolu Partisi adında bir partinin kuruluşuna destek vermiş ama onda da sükutu hayale uğramıştı. Sonrasında kendine bir ekip kurup hükümet karşıtı politikalar üreten söylemlerle ordan oraya gezip 'gerçekler' diye algı mühendisliğine soyundu. En felaket açıklamasını ise Barış Pınarı Harekatı sırasında bir televizyon programında yaptı. Emekli Tuğamiral Türker Ertürk, TELE-1 kanalında katıldığı bir programda Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü PKK/PYD/YPG'nin bulunmasını şu ifadelerle savundu. "O bölgede radikal İslami örgütler olacağına iyi ilişkilerimizi geliştireceğimiz güçlü merkezi otoritenin egemen olduğu federatif bir yapı içerisinde Kürtler olsun daha iyi. Laik yapısını da zaten biliyoruz PYD'nin." Kimsenin inancı beni ilgilendirmez ama kendisinin Ateist olduğunu kendi ağzından duymuştum. Demek ki kendine en yakın yapı olarak Türk halkının düşmanı olan PYD/YPG/PKK yapılanmasını benimsemişti. Tanrım, kimler kimler TSK'nın içinde görev almış dedirten beni şok eden bir açıklamaydı. Bu gece, yani 04.04.2021'in ilk dakikalarında sosyal medyaya bir metin servis edildi. Henüz uyanıktım ve anında görme şansım oldu. 104 Amiral muhtıra gibi bir yazı yazarak devlete ayar çekiyordu. Bunların içinde Emekli Tuğamiral Türker Ertürk de vardı. Hükümet, adımlarına dikkat etmezse çok fena yaparız diye aba altından sopa göstermişlerdi. Sözde, Mavi Vatan savunucusu gözüken bu emekli şahıslar halen Deniz Teşkilatımız içinde önemli bir güce sahipler. Geçtiğimiz haftalarda Pensilvanya sözcüsü kripto siteler, adları Genç Barbaroslar olan gruplara sabredin diye devamlı hayal pompalayıp onları diri tutan açıklamalar yapıyorlardı. Böylece bu iki konu hatta beni engellemesiyle birlikte üç konu beynimde pazılın parçaları gibi birleşti. Bunlar üç beş kişi değil, bildiğim kadarıyla Türk Deniz Kuvvetleri'nin 50 bin civarı askeri personeli var. Cihat Yaycı Paşa FETÖ Metre’nin mucidi olarak bir kısmının temizlenmesini sağlamış fakat bu şahısların tespit edilmesi için Bylock gibi kriterlerin yeterli olamayacağını söylemiştir. Karşımızda adı FETÖ olan, din kisvesi altında faaliyet gösteren ama dinsiz olan CIA destekli bir istihbarat örgütü var. Buna hizmet eden şahısların dini imanı para. Şahsiyetlerini bu silahlı terör örgütüne satmış, büyük bir yapı. Örümcek gibi 1960'lardan beri siyasetin içinde yer bulup güçlenen ve 15 Temmuz 2016'da devleti tamamen eline geçirip Türkiye Cumhuriyeti'ni parçalama ve sömürme hedefi olan, profesyonel çalışan bir istihbarat örgütü. Amerikancı (CIA) CHP'li Kasım Gülek'in Fethullah Gülen'i elinden tutup tek tek siyasetçilere tanıştırdığı yıllar. Yırtılan Sevr'in öcünü almak için seçilen dinci piyonların sahneye çıkması ile gelinen 2016. Türkiye demokrasi ile yönetilen bir ülke. Vesayet politikalarının Cumhur İttifakında yeri yok. Bu ülke canını siper edip bir 15 Temmuz hadisesi atlattı, tabiki böyle şeylere geçit vermez artık. Ama amaç bu değil ki. Onların tek gayesi içsavaş çıkarıp ülkeyi paramparça etmek. Her Türk vatandaşının bu bildiriye karşı söylem üretmesi gerekir. Hele siyasetçilerin en yüksek sesle tepki vermesi gerekir. Hükümetten tepkiler yağarken henüz muhalefetten ses yok. Hatta destek tweetleri atan var. Onlara göre, Erdoğan gitsin de ne olursa olsun. Bu bildiriye de önceden onay vermiş ve öyle servis etmişlerdir. Takınılacak tavır, medyaya verilecek cevaplar üzerine de çalışma yapmışlardır. 15 Temmuz 2016'da da Atatürkçü maskesi ile FETÖ sahnedeydi, bu bildiride de öyle. Satır araları milliyetçi söylemler ile bezenmiş. Algı mühendisleri, herkesi ikna edebilecek, ne var ki bunda diyecek bir yazı kaleme almış. Ama iyi analiz edecek zekaya sahip olanlar Türkiye'nin Mavi Vatan konusunda en güçlü olduğu zamanda saçma bir korumacı anlayışla aslında en rahatsız oldukları şeyin güçlenen Türkiye olduğunu anlar. Bu nifakçı komploculara karşı en güçlü açıklamayı yine Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli yaptı: "104 emekli amiralin ortak imzalı yayımlamış oldukları anti demokratik ve tehditvari, aynı zamanda vesayetçi bildiriyi Milliyetçi Hareket Partisi nefretle lanetlemekte ve reddetmektedir. Bu kapsamda partimizin görüşü olarak derhal alınması gereken önlemler şu şekildedir: Muhtıra tarzında hazırlanarak gece yarısı servisi yapılan bildiride imzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmelidir. Emeklilik hakları kaldırılmalı, emekli maaşları kesilmelidir. Açıklanan bildirinin çok yönlü adli ve idari soruşturması yapılmalıdır. Ayrıca 104 vesayetçi amiralin imzasıyla yayımlanan bildirinin arkası ve önü kararlılıkla araştırılmalı, bu rezaletin içinde kimlerin olduğu teşvik ve tespit edilmelidir. Konu vatandır, konu demokrasidir, konu milli iradedir. Taviz veya gecikmenin bedeli hiç kuşkusuz ağır olacaktır." El mi yaman bey mi yaman göreceğiz. Türk Milleti, birlik olarak her belanın üstesinden geleceğiz elbet. Tek ses, tek yürek olma zamanı, çünkü karşımızdakiler öyle.
YORUMLAR