Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
HIRSIZ - ÇALI - YORUM

HIRSIZ - ÇALI - YORUM

ÇALI - YORUM
makale@haberpars.com

İstihbaratçılar Türkiye' den Geçiyor...

07 Aralık 2021 - 09:47

Türkiye'den yolu geçmeyeni Fransa'da İstihbarat Başkanı bile yapmıyorlar!
 Şöyle de denilebilir, dünyanın belli başlı istihbarat örgütleri, Türkiye'de görev yapmayan gizli servis elamanlarını adamdan saymıyorlar. Hatta başkan bile yapmıyorlar. Bunun onlarca örneği var. Boşuna dememişler, coğrafya kaderdir diye. 

KGB ajanı şimdiki Rusya Federasyonu Başkanı Wladimir Putin, daha meslekte çaylak görüldüğü yıllarda, Tüpraş'ın 1971 yılındaki inşaatı sırasında, akaryakıt tanklarının montaj işini üstlenen Rus şirketinin Türkiye'ye gönderdiği teknik ekipte yer almıştı.

Uzun yıllar Türkiye'de görev yapan başka ünlü Rus istihbaratçı da akıcı Türkçe konuşmasıyla tanınan, Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov. Üniversite sınavında Türkçe bölümüne yönlendirilen Peskov, 1989 yılında Moskova Devlet Üniversitesi Türkoloji bölümünden mezun olduktan sonra, Rus Dışişleri Bakanlığı’ndaki diplomatik kariyeri sürecinde Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde çeşitli görevlerde bulundu.

Bu kapsamda 1990 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) Ankara Büyükelçiliği'nde idari asistan olarak çalışan Peskov, 1996'da yine Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği'nde başkâtip olarak görev yapmıştı.

Peskov, 2015'teki uçak krizi döneminde arabulucu siyaset izleyen Ruslar'dan biriydi. Öyle ki, kızı Liza Peskova bile "Rusya gibi Türkiye de vatanım. Kimse bizi düşman etmeye çalışmasın" demişti.
Ankara - Moskova ilişkilerinin, ekonomik ve siyasi düzlemin yanı sıra askeri sahada işbirliğine evrilmesinde, gerek devlet başkanı Putin'in gerekse Kremlin Sözcüsünün Türkiye tecrübesi büyük ölçüde belirleyici olmuştur.

Bir önceki Trump döneminin CIA Direktörü Gina Haspel ile MI6'ın şimdiki Başkanı, İngiltere'nin eski Ankara Büyükelçisi Richard Moore Ankara'nın kara taşına kara kışına aşina tipler. Gerçi Haspel daha çok CIA İstanbul istasyon şefliğinde çalışmış.
Fransa’nın yeni jeopolitik konsepti…

Fransa yeni sömürgeci çağına hazırlanıyor. Genarelleri Islam ülkelerine karşı daha sert bir dış politika uygulanmasında ısrarcılar. Fransız stratejistler, ABD’nin yenidünya düzenini devam ettiremeyecek sürece girdiğini düşünüyorlar. 

Bu nedenle Fransa, Avrupa Birliği Ordusu kurulmasına taraftar. Onlara göre Pandemi kaynaklı küresel ekonomik sıfırlanma, Londra Bankerlerinin güçlü Çin hegemonyasını inşa etmesi gibi faktörler, devasa savaş makinesi Amerika’yı sendeletiyor.  

Sömürgeci Fransız derin devleti, selden kütük kapmanın peşinde. ABD - Çin kapışmasını dört gözle bekledikleri kesin. Fransızların kendi küresel egemenlik projesi önünde ABD, Almanya ve İngiltere’yi ilk elden rakip gördükleri kesin.
Fransız üst aklı, Londra/Pekin hattında pişirilen “One Belt One Road-OBOR /Bir Kuşak, Bir Yol” alternatifi arayışlara kapı aralıyor. Tam da bu noktada Fransız istihbaratı yeni sürece uygun adımlar atıyor olabilir. 

Yolu Ankara’dan geçen Fransız İstibarat Başkanı Bernard Emie…
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından Fransız dış istihbarat birimi DGSE’nin başına 2017 yılında getirilen, 2007-2010 yılları arasında Fransa’nın Ankara eski Büyükelçisi, kıdemli diplomat Bernard Emie, Direction Générale de la Sécurité Extérieure / Dış Güvenlik Genel Müdürlüğü’nde neredeyse dört yıldır görev başında.

2007-2010 yılları arasında Fransa-Türkiye ilişkilerinin fırtınalı bir döneminde Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği yapan Bernard Emie, gösterdiği başarılardan dolayı “Officier de l’Ordre national du mérite” Liyakat Nişanı ile ödüllendirilmişti. Emie’ye nişanı, Fransa eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, düzenlenen özel bir davetle takmıştı. 

Bernard Emie de Türkiye’de başkalarına nişan taktı. “İstanbul Modern” Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı Genel Müdürü Görgün Taner’i, Fransız devletinin en prestijli nişanı sayılan Chevalier dans l’Ordre National de la Legion d’Honneur ile ödüllendirmişti. 
Genelde “bir işe yaramayan boş buluş” anlamında, “Kaynağı olmadan atıp tutanlar” için de kullanılan “Con Ahmetin devridaim makinesi” gibi, takılan takıyor. 

Bernard Emie, İKSV Genel Müdürü Taner’in de yıllardır Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği ve Kültürel Eylem Servisi ile iş birliği içinde olduğunu belirtmişti. Ayrıca Taner’in, Fransa’da etkileyici ilişkiler ağına sahip olduğunu belirterek Türkiye Komiserliği’ni üstlendiği “Fransa’da Türkiye Mevsimi”nin sağladığı başarıdan söz etmiş, “Fransa-Türkiye ilişkilerinin zenginliğini, yalnızca Avrupa konusundaki görüş ayrılıklarına indirgemek isteyenlere bundan daha güzel bir cevap verilebilir mi? Fransa, kollarını ve kalbini sizin ülkenize açtı” demişti. 

Fransa’nın en prestijli nişanı, Türkiye Büyükelçisi Bernard Emié tarafından İstanbul Modern’de düzenlenen bir törenle takdim edilmişti. 

Bernard Emie, dönemin Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Türkiye'nin AB sürecine olan muhalefeti nedeniyle iki ülke arasında ilişkilerin gergin olduğu bir dönemde Ankara'da elçilik görevini yürütmüştü. 
Görüldüğü gibi Fransa’nın dış istihbarat servisi de Türkçe konuşan bir kariyer diplomata emanet. Ankara'nın semt adı ve markası Kavaklıdere şarapları ile kafasını tütsülemiş Fransa’nın Ankara eski Büyükelçisi, Direction Générale de la Sécurité Extérieure / Dış Güvenlik Genel Müdürü Bernard Emie'ın yardımcısı ise Jean-Pierre Palasset. 

Fransa ordusunun sömürgelerinde görevli operasyon birliklerine komuta eden Jean-Pierre Palasset'in insan hakları açısından sicili pek parlak sayılmaz. Gerçi Başkanı Bernard Emie de Ruanda’da 1994 yılında 800.000 kişinin katledildiği katliamla ilgili olduklarından şüphelenilen önemli isimlerin serbest bırakılması emrini onayladığı için suçlanıyor. Al birini vur öbürüne, bunlar tencere - kapak. 

Jean-Pierre Palasset, seçkin yüksek lisans okulu Sciences Po Aix'te istihbarat yüksek lisansı öğretim kadrosunda. Sciences Po Aix, 1956 yılında bir kamu yükseköğretim kurumu olarak kurulduğundan beri, en yüksek standartta eğitim vermeyi ve özel ve kamu sektöründe geleceğin yöneticilerinin analiz ve karar verme becerilerini geliştirmeyi taahhüt ediyor.
Okulun tarihine, ulusal ve uluslararası düzeyde en yüksek pozisyonlara yükselen prestijli öğretmenler ve mezunlar damgasını vurdu. Sciences Po Aix; İngilizce, İspanyolca, Almanca, İtalyanca, Çince, Japonca, Arapça, Rusça dillerinde eğitim veriyor. Eğitim dilleri arasında ben “Türkçe”yi göremedim. Herhalde Türkiye’yi ve Türkleri kaale almıyor olabilirler mi? 
Silahlı Kuvvetler Bakanlığına bağlı olarak çalışan Direction Générale de la Sécurité Extérieure  kendisini Fransa’nın egemenliğinden sorumlu  tutuyor. Zaten internet sitesinde amaçlarını, görev tanımlarını; “Fransa devletinin en yüksek makamlarını aydınlatmak için dünyanın her yerinden istihbarat toplamak” olarak  belirtmişler. Resmi açıklamaya göre Dış Güvenlik Genel Müdürlüğü, Fransa’da ve ülke dışında Fransızları korumak için 7.000 ajanları ile faaliyet gösteriyor. 

Bu ajanlar Fransa’yı hedef alan her türlü tehdidi bilmek ve öngörmek için perde arkasında çalışır. Terörle mücadeleden siber savunmaya, Fransa ve Fransızları korumak için hareket ediyorlar.

Bernard Emié bir Valon, şişirilmiş bir balon…

Bernard Emié, Belçika'da Fransızcanın resmi dil olduğu Valon Bölgesi nde 1958'de doğdu. Ailesi bu bölgeye 17. Yüzyılda İsviçre'nin Bern Kantonu’ndan göç etmiş. Baba tarafı Fransız, anne tarafı yarı Alman yarı Fransız. 
Belçika/İsviçre asıllı Bernard Emié, 30 Eylül 1989'da, marquis de La Palice de Tournon / de La Palice de Tournon Markisi François de Chabannes'ın ile  Thérèse-Chantal Rıchard de Soultraıt’ın  tek kızı 9 Ekim 1957 doğumlu Isabelle ile evlendi. 

Karısının ailesi Fransa’nın soylu ailelerinden. Marki: ‘Dük’ten daha aşağıda kalan yerel derebeyi için kullanılır. Tarihte sınır bölgelerini yöneten feodal efendilere verilen unvandır. Kutsal Roma İmparatorluğu’nda bu unvan Margrave olarak tanımlanırdı.

Karısının aile köklerinin uzandığı Tournon sur-Rhône, Fransa'nın Auvergne - Rhône - Alpes bölgesine bağlı Ardèche ilinde bulunan küçük yerleşim birimi. İlk kez 14. yüzyılın sonunda Charlus-le-Pailhoux'un (Corrèze) lordları  olarak ortaya çıkıyorlar.

15. yüzyıldan itibaren aile, bazıları bugün hala var olan birkaç kola ayrıldı.   Chabannes ailesi, 1820'den beri King's Cousin unvanına sahiptir, birçok üyesi Mahkeme tarafından onurla karşılanmıştır, aile reisi 1563'ten beri Marquis de Curton unvanını taşımaktadır, ancak bu unvan genellikle Marquis de Chabannes-La olarak adlandırılmaktadır. 

Ailenin bilinen ilk üyesi, 1171'de Ventadour vikontu Ebles IV'ün kızı Matabrune de Ventadour ve ilk karısı Marguerite de Turenne ile evlenen Eschivat de Chabannes olacaktır. Marguerite'nin çeyizinde şu anki Saint-Exupéry-les- Roches kasabasında (Corrèze, Ussel'in sekiz km güney doğusunda) bulunan Charlus toprakları vardı. 660 m yükseklikte (artık mevcut değil) Charlus Kalesi, Diège vadisine hakimdi. Ailenin takip edilen soy kütüğü, yalnızca on dördüncü yüzyılın ortalarında Charlus'un eş-efendisi Hugues de Chabannes ile başlar. 
Direction Générale de la Sécurité Extérieure / Dış Güvenlik Genel Müdürü Bernard Emie'ın karısının annesi Madame Francoıse De Chabannes La Palice De Tournon adına bir turizm şirketi mevcut.  Bernard ve Isabelle Emie çiftinin Constance, Pauline isimlerinde iki kızları ile Louis adında bir erkek çocukları var. 

Bernard Emie, Paris'teki Siyasal Araştırmalar Enstitüsü'nden mezun oldu ve Fransa’da üst düzey devlet memuru yetiştirmek için kurulmuş École Nationale d'Administration Ulusal Yönetim Okulu'nun (ENA) eski bir öğrencisi olarak diplomasiyi seçti ve bu onu önce Yeni Delhi'ye, ardından Washington'a götürdü. 

1993 yılında Dışişleri Bakanı Alain Juppé'nin kabinesine katıldı ve daha sonra Cumhurbaşkanı olarak Jacques Chirac'ın Diplomatik Danışman Yardımcısı oldu. Chirac, Almanya'nın eski başbakanlarından Gerhard Schröder ile birlikte 2002 yılındaki Kopenhag Zirvesi’nde Türkiye'nin AB üyeliği konusunda lehine bir karar çıkmasında önemli rol oynamıştı. Fransa ve Türkiye'nin arasını açan ve ikili ilişkilerin uzun süre gerginleşmesine yol açan "Fransa Ermeni soykırımını tanır" ifadesiyle 2001 yılında kabul edilen yasa yine Chirac zamanında yürürlüğe girmişti. 

Bernard Emie, 2002 yılında Quai d'Orsay' bölgesinde binası bulunan Fransız Dışişleri Bakanlığında Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölümünün başkanı oldu. Bölgesel kriz yönetimi konusunda bilgili, özellikle Amman, Beyrut, Ankara, Londra ve Cezayir'de büyükelçi olarak görev yaptı. 

Kıdemli bir diplomat olan ve akıcı Arapça ve Türkçe konuşan,  bazı ahmakların Türkiye’de bulunduğu için “Türk dostu” sandığı Bernard Emie, neredeyse  Paris’in resmi söylemine dönüşen günümüzde İslam karşıtlığını, Türklerle özleştirerek götürüyor.

Eski Rothschild bankeri olan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adını duyunca, eli ayağına dolaşıyor, geceleri kabus görüyor. Bulduğu ilk fırsatta bu bilinçaltı korkusunu dışa vuruyor. Herhalde “çakal kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz” sözü Macron'un istihbaratın başına getirdiği Bernard Emie için geçerli. 

Ankara'da yediği ayazı Kavaklıdere şarabı ile telafi edemeyen Bernard Émié'nin DGSE'nin başına geçmesinden sonra Fransızlar, Suriye ve Libya'da Türkiye karşıtı eylemliliğe yöneldiler. 

Suriye’de ve Kuzey Irak’ta terör örgütü PKK’nın kadrolarına adamlarını gönderdiler, lojistik destek verdiler. Bununla kalmadılar, DAEŞ/IŞİD  saflarına sızdılar, Müslüman görünümlü zebanileri, Türk askerine karşı kışkırttılar. Hatta İstanbul’da küçük ölçekli ama yaygın haber alma ağı oluşturdular.
22 Haziran 2020'de  İstanbul’da Fransız gizli servisine çalıştığı iddia edilen 4 kişilik hücre çökertildi.

Fransa'nın İstanbul Başkonsolosluğu'nda  güvenlik görevlisi olarak çalışan Metin Özdemir, “kendisini kullanan Fransız casuslarla anlaşmazlığa düştükten sonra” polise gidip itiraflarda bulundu. Daha sonra “muhafazakar dernekler, cemaatler ve Diyanet İşleri personeli hakkında istihbarat toplamakla” suçlanan 4 kişi Yiğit ve Faysal Tambahçece gözaltına alındı.

Bernard Emie, Türkiye'de bulunduğu yıllarda özellikle Ankara, İstanbul İzmir ve Diyarbakır'da önemli görüşme ve faaliyetlerde bulunmuş, özellikle kamuoyunun dikkatini “Basın Özgürlüğü” ve “Yolsuzluk” konusuna çekmeye çalışmıştı. Dış istihbarat Direktörü olduktan sonra da bu konularda yoğunlaştı. 

Daha neler var neler? Kaşarlanmış Madamlara meftun siyasiler, Paris'in büyüsüne kapılmış sözde sanatçılar, Fransız edebiyatının aşıkları…
Avrupalıların üç aşağı beş yukarı istihbarat yöntemleri aynı. Tüccar askerler, tüccar din adamları, tüccar elçiler. Buna sonraki yıllarda  askeri danışmanları ve bilim insanlarını eklemeyi unutmayın.

Yaklaşık 900 bin civarında Türk, Fransa'da yerleşik. 2019'da ülkemizi, 875 bin 957 Fransız turist ziyaret etti. Fransa, 2019 yılında en çok ticaret yaptığımız 7. ülke. Fransa ile 2018 yılında 12,4 milyar Avro olarak gerçekleşen ticaret hacmimiz, 2019 yılında yaklaşık 14 milyar Avro’ya yükselmiş.

Fransız Dışişleri Bakanlığı (Quai d’Orsay); Türkiye’yi Modern Fransa tarihi boyunca ülkenin en uzun süreli diplomatik ilişki kurduğu bir devlet olarak tanımlar.

Sanırım o nedenle olsa gerek Türk Hariciyesi biraz Fransız diplomasisinden izler, renkler taşır. Siyasal İslamcı kesim, Türk Dışişleri diplomatlarına monşer demeye bayılır.
Dış Güvenlik Genel Müdürlüğü, (Direction Générale de la Sécurité Extérieure (DGSE)); Fransa'nın dış istihbarat teşkilâtıdır. Bu istihbarat örgütü ülkemizde, ticari işletmeler, özel okul ve üniversiteler, Kültür merkezleri kilise vakıfları üzerinden faaliyet gösterir.

Hatay ve İskenderun'da Fransızca konuşan Katolik kilisesi mensubu Türk vatandaşlarının sayısı küçümsenmeyecek oranda. Fransa’da  yaşayan Türk asıllı 360.000’i aşkın  çifte vatandaş, Fransız istihbaratının ilgi alanına giriyor. 

Fransa’nın birinci nüfuz basamağı; Fransız eğitim kurumları…
Günümüzde 1.524 Fransa sermayeli şirket ülkemizde faaliyet gösteriyor.  Merkez Bankası verilerine göre 2002-2018 döneminde Fransa sermayeli firmalar tarafından ülkemize gerçekleştirilen doğrudan yatırımların toplamı 7 milyar 274 milyon Dolar tutarında. Aynı dönemde Türk sermayeli firmaların Fransa’ya gerçekleştirdiği doğrudan yatırımların toplamı 235 milyon Doları bulduğu söyleniyor.

ABD eski Savunma Bakanlarından Robert Gates yıllar önce, "Fransız İstihbarat Servisleri, yıllardır, Amerikalı iş adamlarının otel odalarına girip, dizüstü bilgisayarların teknolojik bilgilere veya Fransız şirketlerine faydalı olacak rekabetçi bilgilere sahip olduğunu hissettiklerinde, dizüstü bilgisayarlarını gizlice indiriyorlar” açıklamasında bulunmuştu. 
Chabann: Saban, Şaban, Çapan…

Bernard Emie madem Türkleri iyi tanıdığını sanıyor. O halde sevgili eşi İsabelle Chabannes'ın soyadını etimolojik olarak analiz etsin. Chaban, Türkçe 'Saban'dan geliyor olmasın. 

Saban, eski Türkçe “Sap” kelime kökeninden türemiş bir kelimedir. Toprağı ekim dikim için sürmekte kullanılır. Yok eğer Chabannes kelimesi yine Türkçe 'Çapan' dan yadigar ise Çapan, “ulak, postacı, haber getiren” demektir. 
Söyleyin Bernard'a, Türklerle uğraşmasın, arka bahçesini sürerler sonra da bir ulakla haber gönderirler, bi tarafına dokunurlar.

Ömür Çelikdönmez

Alıntıdır.

YORUMLAR

  • 0 Yorum