Türk milleti tarihte hiç bu kadar çaresiz kalmamıştı, seferberlik yıllarında dahi bir kuru soğan bir ekmek ile idare ederek Devletinin yanında olmuş, elinde avucunda ne varsa devletine teslim etmiş bir milletin evlatları/torunları olarak, bu kadar itilen, ötelenen sesini duyuramayan, kaderine terk edilen bir durum görmemişti.
Türk Milleti MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin ağzından çıkacak iki kelimeye hasret bırakıldı, nedir o iki kelime.?!? Halkın gündemi farklı, siyasi iktidarın gündemi çok farklı, kirasını ödeyemeyip işini aşını eşini kaybedenler, evine bir lokma ekmek götüremeyip intihar eden vatandaşlar var (!!!) Ancak vatandaşın gündemi farklı, yöneticilerin gündemi farklı, siyasiler sokağın sesine kulak vermiyorlar...
Toplumu ala bildiğine kutuplaştırdılar, artık aynı partiden değilse komşunuz, tanıdığınız ''Fitre ve Zekat'' dahi vermiyorsunuz, aynı partiden değilse kardeşiniz Selam bile vermiyorsunuz... Hukuk ve demokrasi askıya alındı (?!?) Eğer siyasi iktidara yakınsanız, her kapı ardına kadar açılıyor, yok eğer siyasi iktidara uzaksanız '' Geber ulan zaten bir işe yaramıyorsun'' diyerek tüm kapılar ardına kadar kapanıyor yüzünüze.
Ekonomi alabildiğine hoyratça savruluyor, yandaş tabir edilen iş adamlarının çocukları bile lüks içinde hayat yaşarken, Türk Milleti'nin evlatları sokaklarda '' iş arayıp açım diye'' feryat ediyor sesini duyan yok, derdine çare olan yok, yok işte yok...
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin ağzından çıkacak iki cümle Türk gençlerini rahatlatacaktır, sayın Bahçelinin '' Hodri meydan seçimi gidiyoruz'' iki kelimesi Türk milletine umut olacaktır, Türk gençliğine umut olacaktır, yaşlılarımıza umut olacaktır, hastalarımıza umut olacaktır, ekonomimize umut olacaktır, ekonomi buhrana umut olacaktır, kısacası tüm sıkıntılarımıza, dertlerimize UMUT OLACAKTIR.!!!
O zaman haydi sayın Bahçeli erken seçim tarihini açıklayın da milleti içinde bulunduğu bu siyasi ekonomi buhrandan kurtarın...
Olacak bir erken/baskın seçim sonrasında AK Parti büyük hezimetler yaşayacak, öyle ki; kalelerinde bile dibe vuracak AK Parti atadığı bürokrasiyi denetlemediği için çok büyük çöküşlere maruz kalacağı meydanda. Bunun en belirgin örneği ise yaşadığım ilçenin yöneticilerinin halka tepeden bakması, halkı küçük görmesi, halkın dertlerine çare olamaması, halka zulüm etmeleri (?!?) Sayın Erdoğan'la bir kare resim çektirip vatandaşlara her türlü zulmü, baskıyı, iftirayı, namus ve onur ile oynamayı reva görmeleri....
Yöneticiler içerisinde çok değerli Kaymakamımıza selam ve muhabbetlerimi sunuyorum, tam bir devlet adamı, tam bir halk adamı, gün gelir devlete karşı milleti savunur gün gelir millete karşı devleti savunur, gün gelir bir baba olur, gün gelir bir Ana şefkatiyle halkını kucaklar, gün gelir bir Kardeş edası ile halkının ihtiyaçlarına dertlerine çare olur, ilaç alamayanın ilaçlarını temin eder, yoksulluktan eğitimini devam ettiremeyen öğrencilere yardım eder, engelli vatandaşların arabasından aküsüne kadar ilgilenir, Rabbimden sayın kaymakamımıza ''Ömr-ü Ta'vil Ameli Salih niyaz eylerim.
Yaklaşan siyasi kriz öncesi AK Partiden ayrılan dışarda kendilerine yer bulmak için daha evvel tuttukları arşivleri servis etmeye başlayınca, ülkede çok şeyler değişecek, işte o zaman atayıp denetleyemediği bürokrasi bir bir garip açıklamalarla terk edip gidecekler. Lüks içinde yaşayan bürokrasi, milletin sesini saraya duyurmadıkları gibi, dertlerine de çare aramadılar ve bir dertte kendileri yüklediler, işte halkı dertleri ile baş başa bırakan yöneticiler yüzünden AK Parti bir çok yerde dibe vuracak, milletin sesini saraya duyurmadıkları gibi dertlerine çarede aramayanların yüzünden saray ile aralarına koca koca duvarlar ördüler, işte bu yüzden millet MHP Lideri sayın Bahçelinin ağzından çıkacak '' Erken seçim'' tarihini bir kurtuluş, bir ilaç ve bir kurtuluş olarak görüyor ve bekliyor.
Millet devleti, elinde makbuz vatandaşa ''ceza kesen'' olarak görüyor bu algıdan bir an önce kurtulmamız gerekir, İstanbul Valisi sık sık ekranlara çıkıp '' Bu hafta sonu otuz bin kişiye ceza kestik'' diyerek bunu da övünerek anlatıyor..?
İstanbul valisinin bu garip açıklamaları yüzünden milletle devletin arasına koca koca duvarlar örülmesine neden oluyor. İstanbul valisine bir sorum olacak buradan sayın vali bey; Mübarek Ramazan münasebeti ile kaç tane yoksul aileye bizzat kendi ilinizle yardım ettiniz.?!? Kaç aileye erzak, nakit yardımda bulundunuz.?
Sayın Valim iftar açacak ekmeği olmayan vatandaşlardan haberiniz var mı.? Kestiğiniz o cezaların bir kısmını ekmek parası olmayan vatandaşlara bağışlasaydınız olmazımı?!? Söylenecek çok şey var ama sayın valim söyleyemiyorum susuyorum kahr oluyorum, ağlıyorum, Allah' ellerimi açıp sizi şikayet ediyorum (...) Belki de size haksızlık ediyorum bilmiyorum bu yazdıklarımın tamamını yapıyorsunuzdur sayın Kaymakamımız gibi...
İnşallah öylesinizdir ben yanılayım istiyorum.
Aile Bakanımız sayın Derya Yanık hanımı bir çok aklı evvel sosyal medyada tenkit etti, fakat sayın Derya Yanık hanımın iyi bir vatan sever olduğunu hiç düşünmediler, bakanlık koltuğuna oturur oturmaz müracaat eden her insana hemen hemen bu zor günlerde 1.100 TL yardım gönderdi acaba hiç utanırlar mı.?!?
Bu cüceler..!
Hele durun bu daha ilk Sayın Derya Yanık hepinizi şaşırtacak ve bir çok iyi ve hayırlı işlere imza atacak, şahsen 20 yıldır tanırım aynı dost meclislerine katılmış biri olarak yazıyorum acele etmeyin Türk Milleti'nin hayrına olan hayırlı çok projeler üretecektir.
Ramazanı Şerif son soluklarını alıp verirken Rabbimden niyazım şudur ki.! Bu aziz milleti içinde bulunduğu sıkıntılardan bir an önce kurtulmasını, Kadir gecesi ve Ramazan Bayramında birlik ve beraberliğimizi yeniden tesis etmek için yardım eylesin Amin.
YORUMLAR