Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
 Erhan ÖZTUNÇ

Erhan ÖZTUNÇ

DÜŞÜNCE
erhan@haberpars.com

Ali KOÇU SEVMİŞTİK.

23 Mayıs 2020 - 23:45

Ali Koç'u o gün daha çok sevmiştik.
Gördüğünüz gibi 1986 yılında Kadıköy MÇP İlçe Teşkilatımız bir program yapmış. MÇP Genel Başkanı Ali Koç ve merhum Başbuğumuz da programa davetli..

Program sunucusu benim..Her şey programlandığı gibi gidiyordu..İstiklal marşımız okundu,MÇP Genel Başkanımızı mikrofona davet ettik konuşmasını yaptı mı yapmadı mı bilmiyorum Başbuğun Ali Koça bağırmasına şahit olduk..

Bir eksik vardı..Bizi evladı gibi seven Başbuğumuz Genel Başkanımıza bağırıyordu..
Sonradan anladık ki sahnedeki Türk Bayrağının yanında Atatürk posteri yokmuş..Bütün fatura Ali Koç'a kesildi ve o gün Ali Koç'un üzüntüsüne ve göz yaşına şahit olduk.
Biz o olaydan sonra Ali Koç başkanımızı daha çok sevmiştik.O da sessizliği,Bağbuğa olan saygısı ile gönüllerimizi tekrar fethetmişti.

Hal bu ki Başbuğumuz salonda oturacak Koltuk,sandalye olmasa bile yere diz çöker ve evlatlarıyla beraber olmaktan mutluluk duyardı..Ancak bir parti adına yapılan programda Atatürk posterinin olmamasını affetmemiş en büyük sorumlu kişiye faturayı kesmişti...Salon düzeni program yapan İlçe sorumluluğunda iken sorumlu Ali Koç olmuştu..
Ertesi gün Cumhuriyet gazetesi arka sayfasını tam metin bu olaya ayırmış ve fotoğraflamış Başbuğ un Atatürk Posteri olmayışını affetmediğini haber yapmıştı.
Hepimize ders ve ömür boyu unutmayacağımız ibreti bir ders olan bu olayın belgelerini bu gün MHP Kadıköy İlçe Başkanımız Zeki Cemal ÇELİKER bana yollamış..

Paylaşmak istedim.MHP Kadıköy ilçe teşkilatımızı,Başkan ve yönetimini tebrik ediyorum 34 yıl öncesine ait belgeleri arşivleyip sakladıkları için.

ALİ KOÇ Başkanımdan düzeltme geldi olduğu hali ile yayınlıyorum.."Başkanımdan Düzltme geldi paylaşıyorum;Düzeltme
Sayın: Erhan Öztünç ve diğer ülkücü arkadaşlarım ;
Sözü edilen gecede rahmetli başbuğumuz Atatürk fotoğrafı için değil genel başkan yardımcısi Metin Ergüç' ün ismi anons edilmediği için kızdı.

Çünkü tam başbuğ gelirken Atatürk ' ün çerçeveli resmi asılmıştı. Ben hatayı görmüştüm ve ikazım üzerine hata telfi edilmişti .

Ancak partimize parasal olarak yardımı dokunan ve özel aracını merhum Türkeşin emrine veren Merhum Metin Ergüçü o günlerde tasvip etmeyen İstanbul teşkilatı Metin Beyi atlamış olabilir.
Başbuğ bana değil teşkilata kızdı.
Ama genel başkan olduğum için işin sonunda sorumluluk bana dayandı .
Bozkurtlardan oluşan çok fedakar bir teşkilat vardı.
Ben onlara laf getirtmedim.
Fakat merhum başbugum salonu terk etti.
Arabasına binmek üzereyken önüne geçtim ve kapıyı tuttum.
Gecyi bırKıp gidemezsıniz aksi halde İstanbul teşkilatı zaafa uğrar dedim. ve binmesine mani oldum .
Belki üç beş dakika binmesini engelledim.

Bana kızamıyor, fakat bırak oglum gideyim, diyordu.

Sonuçta başbuğ Türkeşi . Rahmetli gidince tarri bir konuşma yaptım.

Metin Beyin bir günahı yoktu ama Türkeş Beyin onu gerekçe olarak göstermesi beni üzmüş ve duýğusal bir ruh haline sürüklemişti .
Farkında bile olmadan irticalen bir konuşma yapmıştım.

Arkadaşlarım kayıt yapmışlar. Salonda başbuğumla yanyana oturuyorduk ve yanımızda başkanlık divanı üyeleri vardı. Yanımda olan arkadaşlarım olaya şahittir.
Rahmetli başbuğum çok vefalıydı. Beni ve aile efradımı da çok severdi. Onun için bana hiç kızamazdı. Ölümüne kadar hep beraber olduk.!
Allah başbuğuma ve tüm ölmüşlerimize rahmet eylesin.
Sevgi ve saygılarımı sunarım. !"

YORUMLAR

  • 0 Yorum