Aziz ve Böyük Türk milletim.
Bu gün dünyamızda baş veren qlobal siyasi ve ekonomi savaşlar, bu savaşları çıkardan gücler ta kadimden bu günümüzü dek savaşan iki gücün ADEM ogullarindan bu günü gelmiş “ Özgür Dünya” ya karşı “ ADIL Dünya” savaşı ve davasıdır.
Anadolu dünyanın merkezidir. Kızıl Elması -dir, Anadolunu yöneten dünyanı yönetir.
Bu torpaklar neden tüm dünyanın Kızıl Elmasıdır?,
1-Medeniyyetin ilk kuruldugu ve her dönem medeniyyeti üreten tanımlayan torpaklar.
2- Medeniyyet havzası deye bilecegimiz Balkanlar, Kafkazlar, Karadeniz, Dogu Akdeniz,Misir, Yakın Dogu, Orta Dogu torpaklarının merkezidir. Devletin kurucu güclerininde merkezidir.
3- Üç kitanın ( qitənin) kuçaklaşdıgı keçid alanıdır.
4- Yeraltı kaynaklarin en yogun oldugu bölgedir.( petrol, dogal kaz, kaya gazı, demir, bekir( mis), toryum, bor, aliminyum, lityum, uranyum).
5- dünyada suyun kalacagı en son bölgedir.
Böyük balık kiçik balıgı yiyer – deye insan topluluklarına da ögretilen hayvanlar alemi düzeni deyil, Eşraf-i Mahlukatin “ Ademoglu” düzenidir.
Davamız -insanın bir - birini yiyerek deyil, paylaşarak zenginleşe bilen varlık oldugunu bildirmek , öyretmek davasıdır.
Davamız – qaynakları kit ( pas) olan dünya yalanına karşı - her varlıgın rizkinin ( ruzisinin) yaratıldıgı düşüncesinin ve “ ihtiyac sınırsız” diye öyretilen insanın – o, sınırsızlıga disiplin verecek cuzi iradesinin oldugunu belirtmekdir ( bildirmek öyretmekdir).
Davamız - edeb ve ahlak( əxlak) – insanoglunun düzeni ve neslini koruyan esas nüvesi oldugunu belirtmekdir.
Davamız - Agaclar, meyveler benim deyenlere karşı - Agaclar, meyveler her kesin demek ve uygulamak davasıdır.
Davamız- Türkün Allaha verdiyi sözü ve görevi ve insanlıga verdiyi sözü , görevi yere düşürmeme davasıdır.
Davamız- insanlıgı karanlıkdan işiga aydınlıga yeniden Agartıya çıkarma davasıdır.
Davamız – Batil-den Hakka dönme davasıdır.
Davamız - Türkün töresine , Kut davasıdır, Nizami- Alem davasıdır.
Davamız - Türk dünyasının yüce ( uca) düzeni ve Kelmetullah davasıdır.
Davamız - Ademogullarının töresini , bin ( min) yıllardı taşımaya davam eden Asil Kanlıların davasıdır.
Davamız – Hz.Ademin, Hz.Yafesin, Hz.Zülkarneyinin, Hz. İbrahimin, Hanif soyunun davasıdır.
Davamız - göz açıb kapayıncaya kadarlik yalan dünyada mazlumun duasını - Allahın rizasını almak davasıdır.
Allaha hemd olsun.
Devletimiz var olsun.
Allah Türkü korusun, Ne Mutlu Türküm Deyene.
Evet efendiler bu gün bizlere mediyada ve TV- lerde bilgili, akademik, professorlar , tarihçiler ve bilikli adamların bizlere tarihimizi ve Türk milletinin kahraman ogullarını ve kızlarını bilerekden nasıl ( nece) yalan bilgiler vererek , bizi karanlıga salmaları, genc nesilleri zeherlemelerini ancak AYDINLAR ve araşdırmaçılarımız anlayır, çünki hemin bilgili adamlar bildikleri bilgini bilerekden yanlış anladıb bilinc altına sokurlar.
Bu adamlar Safizm yani “ SAFSATA” yanlış anlama ve ya yanlış anlatma ( sofi-sata) bilerekden yanlış anlatma iyle dogrunu yalnış bilgilendirirler.
Bu adamlar dogrudanda biligili adamlardır. Lakin bizleri dogrunu bilmemek, anlamamak üçün çalışan bir qrup adamlardır.
Tebii her bilgilerimiz deyil sadece dikketle fikir vermek lazımdır. Bu adamlar bizden görsenib bizden olmuyanlardır.
Bu Safsata-lar biz Türklere karşı her zamanlarda savaş açmış ve en sonda Malazgird 1071 savaşından başlayarak bize karşı gizli savaşlar başlatmışlar.
Batı-lı gücler biz Türklere islamın VURAN KILINCI abes yere dememişler.
Bu Batılı düşmenler 13, 14 ve 15 yuz ilden bu günümüzü kimi bizi bir - birimize Türkü - Türke karşı savaşdırmış ve bizim olan elmi, inceseneti, medeniyyetimizi bilgimizi kahbece ogurlayıb kendileri adına çıkarmışlar.
İbni- Arabinin, İbni Sinani, El-cebri, Farabi ni, mikrobu ilk keş eden Akşemseddini, Hz.Ali- nin elmini, ve başka İslam alimlerinin ilm ve bilgisini.
Endülüstili islam devletinin 1492 – de sona verilmesiyle orda olan kitabxanaları ( kütübhanaları) yandırarak ve orda onların Batıl- lara lazım olanı ogurlayib batı medeniyyrtini ucaltmak ücün kendilerine has şekilde yeniden kullanmışlar.
Endülüste iki kimlikli yaşıyan yani gizli olarak yahudi kimliklerini sürdürürken görüntüde katolik olan üst düzey görevlerde yer alan 3000 yahudi sıradan musavi vatandaşların yıkılma tehdidine, aslında yokken nedense bele bir tehdid altındaymış kimi görünümüyle Osmanlı terefinden kurtarılarak Payitahta getirilir. Bu kişiler Endüslüste zengin ve üst düzey görevlerde bulunmuş kişiler. Bunlar geldiklerinde kendi matbaalarini kurub kendi kitablarını basmakları serbest olur.
Bunlar bir - birilerini destekliyerek hem bürokraside, hem de ticari işlerde yükselirler ve devletin sınır nöktesine girirler.
İspaniyada Bu iki kimlikli halleriyle ‘ Marrano” adını alanlar Osmanlı devletinin Devlet-i Ali-de bir süre sonra Sebatay şekline bürünecek ve 1000 bin yıllar önce aslen yahudi olmuyanlarla birlikde Babilli Nebukadnezarin Küdüs-ü dagıtmasının ardından esir alıp ermeni kralına hediyye etdiyi ve kendilerini önce ermeni sonra Türk ( her iki Türk unsürün içindeki az sayıda ki, kismi olsa da kendi içlerindeki olanla çogunlukla Alevi ve ya Kürt) olarak gizleyen en derin grup olan PAKRADUNİLER .
Yene aynı bozgundan dagılan kaçıb Arap ve Fars cografiyasına keçen 1400 yıldır Şii, Sünni, harici müsülman görünen ANEZİLER -le birlikde Türklerin devletine resmen çökdüler.
Şunuda yazım bilesiniz ki, ( Ermeniye - türklerin yaşadıgı arazi olub Er- igid, Men- kişi demekdir. Bu gün adlanan ermeni milleti aslında Hindistandan gelmiş hindli karacı “ Hay başi “ milletidir).
Fatihin Sultan Mehmedin zeherlenmesinden, 2-ci Osmanın katil edilmesinden, Abdülaziz-n katlinden, Sefevi Türk devletiyle Osmanlı Türk devletinin Çaldıran döyüşünden, Teymurla Beyazidin Ankara savaşından, Abdülmecidin katil edilmesinden , Qazi Mustafa Kemalın zeherlenerek ölümünü tezleşdirilmezinden ve başka başımıza gelen ne kötü işler varsa hepsinde bunlarin izleri var.
Evet efendiler bu gün bele bunlar bu şerefsizler Qazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına, İttihat - Terekki fedaileri vetenseverlere , başda Enver paşa, Telet Paşa olmakla Teşkilati- Mehsuse fedailerine ve Azerbaycan Cumhuruyyetini ve Difai teşkilatının fedailerine karşı apardıkları kahbece siyasi propoqandalar yayması, yalan iftiralar atması bunların biz Türk milletine karşı olan düşmençiliyidir.
Gah dinsiz ateist dediler, gah mason dediler, gah Batı-lı dediler.
Yeni dünya düzeni Türk- İslam dünyasına karşı bir savaşdır, çünki Türk- İslam dünyası birleşerse ve bir böyük aile olursa, bu ABD ve BATI- lar dünyaya hökm ede bilmeyecekler. Bunu çok iyi bilirler.
Tarikatlarla, Tekkelerle, Camaatlarla, mezheblerle, islam maskası geyinmiş şeyhi islamlarla , kanı bozuk devlet görevlileriyle , kendilerinden olan siyasi parti liderleriyle üstümüzü gelirler.
Qazi Mustafa Kemala dinsiz , ateist deyenlerle -“ Yunan kaşka kalib gelseydi “ deyenler hepsi aynı qrupdan İmgilis derin devletinin pionları ve ajanlarıdı, yukarıda yazdıklarımdan.
Bu gün Kürdüstan, Ermenistan, Talışstan deyenlerde , onların Hem Moskvanın hem de İngilislerin kurdugu yeni dünya düzenindeki pionları maşalarıdı.
Tarihimizi bilerekden yalan söyleyenlerle , tarihimizde ki, Fatehlerimize yalan iftira atanlarda bunlar ve bunlara çalışan bilim adamları.
Bu gün bile iki kardaş devletlerimizin Türkiye Cumhuriyyetimizin ve Azerbaycan Türk Cumhuriyyetinin her sahede birleşmeyini istemiyen gücler, her iki devletimizde aynı gücler ve onların adamlarıdır.
Aziz okuyucularım gelecek yazılarımda bize yalan söyledikleri tarihi kahramanlarımıza nasıl iftira atdıklarını, yalan dediklerini ve Türkün şanlı fethlerini nasıl Safizm ( safta -sofa bilerekden yanlış) yapdıklarını yazacam.
Asıl Kan ve Türk kavramlarının bir irkin ve o, irkin üstünlüyünün degil - Kadim bir missiyonun ifadesi oldugunu, bunun bir növi gizlenen , bilinmeyen tarihini, önümüzdeki yıllarda insanlıgın çokca konuşulaçagı ( danişilacagi) – ni düşünürem.
Atatürkün – Maya, Mu, Atlantis, Güneş Dil teorisi çalışmalarında o, gün ,,Atatürkün bu gün bir çok ilim( Elm) insanının Hz. İbrahimin (a.s.) Sümmer Türkü oluşundan, peygember Efendimizin (s.a.s) kökenindeki Türklüge, Atatürkün tek şiirinden , Erbakan Hoca-ya, Bilge Kral Aliye İzzetbegovice kadar, şimdi ( indi) daha iyi anlaşılır.
Göbeklitepede 35 000 yılık tapıntı Orta Asiya ( Türkistan) Türk kulturunun bütün izlerini taşıyır.
Bu gün tarihçi saydıgımız sayın İlber Ortaylı kimileri biz Oguz Türklerinin Anadoluya geişini 11 -ci yüz yila söyleyirse ve buna inanan toplum varsa sözüm size - eger biz Oguzlar 11-ci yüz ilden yani Malazgirt 1071 savaşından sonra Anadoluya ve Kafkazlara gelmişikse bes onda 7-ci yüz yılde Babek Arap işgalına karşı mucadile etmesi ve ya Alban Türklerinin Oguz boyundan olması , Hazerliler ( Xəzər Türk Devleti) deyilen Türk devletinin 6-ci yuz yılde olması ve en son M.Ö Fars imperatoru Kiros ( Kir) – a karşı Sakların Tomiris Han başçılıgında bu günki Araz nehrinin ( Araz çayı) etrafında Kirosun kellesinin kesmesini hansi Türkler etmişdir? .
Bak buna Sofizm ( bilerekden yalan söylemek) deyerler.
Bizim Azerbaycanımızın Gence şeheri olanda , Qazax bölgesinden arhialoji tapıntıların M.Ö. 2000 yıl bu bölgede Türklerin yaşamasını gösterir. O, zaman Malazgird savaşı mı vardı? olmamışdır.
Biz Oguzlar burda anadoluda , Kafkazda M.Ö. arxioloji tapintilarla 5000 yil önce de biz burda kafkazlarda ve Anadoluda varıydık ve var olmuşuk, bu günde varık.
Düşünün bizlere ne kader yalanlar söylemişler, Hanif soyundan Hz. Mühammed Mustafa (S.A.S) Töreyi yeniden kurdugu Yasribe- Medine demesi, Türk boyu olan Keltlerin Anadoluya ve kendi başkentlerine medeni ad olan “ Türkiye” demesi yine Atatürkün “ Türk “ bir irkin adı ismi deyil adamların birliyi demesi anlaşılabilir mi? .
Atatürk-ün -İlm ve akıl mirasını sürdürecegiz.
Peki nedir bu akıl Horasan Aklı? Nedir ilm ve Akil çizgisi?
Horasan Pirileri, Erenleri, Alperenleri? , Güneş neden dogmuşdurda , nasıl nesib olmuştur yine Horasan-a, yukseldiyi yer olmak.
Türkün daha önce bir sefer gitiginde Avropanın ortasında növbe burakdigi “ALP” isminin tecelissine, bu sefer növbetden öte, ayar vermek, düzen vermek için (üçün) “ EREN” isminin tecellisinin ( menasinin) eklenmesi duasıyla, çıkdıgı bu yolda “ ALPEREN”-ler bütün gücü , duası, yüreyinin ( üreyinin) enerjisi eklensin inşallah.
Horasan sözünün menası , anlamı - Güneşin yükseldiyi yer.
Hindistanin, Misir-in, Babil-in karanlık, pis, gizli dehlizlerinden çaglayan Batı Aklı ( batili) – in ( buna Şanbala diyenlerde var, bu batil akıl) insanlıgı ve dünyamızı getirdiyi bu halden çıkaracak olan yalnız - Horasan Aklıdır. ( bunada Agarta yani Agırtı- işiklandıran, agartan diyenlerde var) .
Biz Türkler ,, Nizami- Alem ‘’deyen Adil Dünya Devlet missiyonumuz ve Novo Ordo Seclorum - diyen Özgür Dünya Devleti misyonundakilerle iki temel çizgide yer alan düşmenlerik.
Horasan Aklı Agarta- Allah, Her şey her kesin, adalet,Birlik, Hak, Hakikat( həqiqət) , ilm, Akıl, Mana ( məna) Ruh, Var ederek var olmak, paylaşarak. Tanrımız Allah ( Tek yaradan ) , milletimiz Türk.
Şanbala ve ya Yeni Dünya Düzeni ( Novo Ordo Seclorum) Aklı- Her şey benim, hakimiyyet, özgürlük, Batil, çok, bilim, sadece ben, sadece zeka, sadece madde, sadece dünya.
Tanrılari Ra-nın, Amon-nun milleti.
Evet buna göre Qazi - Ne mutlu Türküm Deyene demişdir.
Bu gün bu kader olsun , Uca Tanrım kismet ederse inşallah gelecek yazılarımda bu hakda geniş bilgiler yazacam.
Gencler araşdırmaçı yazarlarımızın kitablarını okuyun, araşdırın, daim aktarışda olun.
Karanlıkdan işiga ancak bilgi iyle çikmak olar.
Saygilarimla Bahruz Reis Difai.
YORUMLAR