Kırım Tatar Türklerinin Sorunları!
Ünver Sel : "KIRIM TATARLARININ SORUNU, NE RUSYA’DIR VE NE UKRAYNA’NIN ŞAKLABAN DEVLET BAŞKANIDIR; ASIL SORUN İÇİMİZDEKİ BATI İŞBİRLİKÇİSİ KIRIM TATARLARIDIR." Dedi.
Sesli Haber Dinlemek OK - PLAY Tuşunu Tıklayınız

20 Ocak 2023 - 11:57
Sevgili Dostlar, Kıymetli Hemşerilerim;
Bugünkü analizimizde kendi acı gerçeğimizi konuşacağız.
Bir süredir Ukrayna devleti içindeki kanlı mücadeleyi izliyoruz.
Ukrayna İçişleri Bakanı Denis Monartırski helikopter kazasında hayatını
kaybetti.
Belli ki bazı konularda batıya direniyordu ve bu şekilde devreden çıkarıldı.
Benzer bir durumu terörün en şiddetli olduğu 90’lı yıllarda Türkiye de
yaşadı.
ABD’nin Kürt planına direnen Jandarma Genel Komutanı Merhum
Orgeneral Eşref Bitlis, bir uçak kazasında şehit edildi.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu da kritik bir dönemde helikopter kazasında
öldü.
Helikopter ve uçak kazası süsü vermek, NATO’nun gizli örgütü
Gladyo’nun hep kullandığı bir yöntemdir. Önüne çıkan engelleri bu şekilde
ortadan kaldırır. Çünkü üst düzey devlet görevlilerine açıktan suikast
düzenlemek kriz çıkartır. Oysa kaza süsü vermek daha örtülü bir yoldur.
Sevgili Dostlar,
Ukrayna devleti içindeki menfaat kavgası aslında ABD’nin dağıttığı
paraların bölüşümünde yaşanıyor. Bu tezgahın içinde maalesef Kırım’dan
kaçan Kırım Tatarları da var.
USAID yani ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı yoksul ülkelerdeki belli
yapılara demokrasi adı altında para yardımı yapar.
Wikileaks belgesine göre; USAID, Mısır’da Hüsnü Mübarek’e karşı
ayaklanmaları organize edenlere milyonlarca dolar para gönderdi.
Aynısını Libya’da, Suriye’de, Irak’ta ve Türkiye’de yaptı. Şimdi Kiev’e
kaçan Kırım Tatarlarına aynısını uyguluyor.
USAID görünürde bir yardım kuruluşu ama asıl işlevi CIA’nin örtülü
operasyonlarını fonlamaktır.
Gizli ordular, paramiliter yapılar ve terör örgütleri USAID üzerinden
fonlanır.
Gönderilen parayla silah alınır, sabotaj eğitimleri verilir, terör saldırıları
düzenlenir.
CIA, IŞİD’e götürülen “Kırım Evi” ve “Kırım Cephesi” içindeki Kırımlı
militanlar için de USAID’in üzerinden para aktarmıştı. Bugün de Kiev
merkezli “Kırım Ailesi” adlı yapıyla bunu sağlıyor.
2021 sonunda Türkiye’ye gelen “Kırım Ailesi” isimli STK’nın başkanı
Anife Kurtseitova, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği ve
Kırım Gelişim Vakfı ile iş birliği protokolü imzaladı.
Geçmişte Suriye’ye gönderilecek Selefi teröristler için aktarılan para,
bugün Kırım’a karşı düzenlenecek sabotajlar için kullanılacak. Kırım’da
200 bin Kırım Tatarının yaşaması umurlarında bile değil.
Çünkü CIA ve işbirlikçileri için Kırım Tatarlarının hiçbir değeri yoktur.
Kırım Tatar gençlerinin Hiz-but Tahrir, IŞİD ve El Nusra gibi selefi
örgütlere yönlendirilmesi; Suriye ve Kırım’a karşı saldırılarda kullanılması
10 yıldır devam eden bir planın parçası.
Bu militanlar yakalandığında Mustafa Cemilev, Refat Çubarov ve Rüstem
Ömerov gibi ayrılıkçılar feryat figan ediyor.
Çünkü operasyon çökerse USAID gibi CIA kurumlarından Ukrayna’ya
bağlanan para muslukları da kesilir. Kırım Tatar gençleri üzerinden
mevki, makam ve para kazanmaya alışmış bu asalak yapılar açıkta kalır.
Sevgili Dostlar,
Kendi gerçeğimizi bilmeli ve artık açıkça konuşmalıyız. Çünkü aynı
hataları tekrarlayarak farklı bir sonuç elde edemeyiz.
Yıllar boyu batının gizli servisleriyle bu tür kirli ilişkiler içine giren Kırım
Tatarları oldu.
Nazi işgali sırasında Alman Gizli Servisinin Şefi Reinhard Gehlen’in Kırım
Tatar Taburları vardı. Sonuçta Nazilerle iş birliği yapan bir avuç tuzu kuru
adam batıya kaçtı. Geride kalan Kırım Tatar aileler ise sürgün edildi. Suçu
maalesef masumlar çekti.
Batıya kaçan bu işbirlikçiler ve Türkiye’den batıya götürülen Kırım Tatar
gençleri Soğuk Savaş sırasında Radyo Liberty ve Ukrayna Hür Üniversitesi
gibi kurumlarda eğitim aldı. Bunlardan biri de bizim camiamızdan Hakan
Kırımlı’dır ve doktora için Ukrayna Hür Üniversitesi’ne gitmiştir. Uzun
süre de Zaman Gazetesi’nde yazı yazdı.
Babası Adalet Partisi’nin Turizm Bakanı Ahmet İhsan Kırımlı da 15
Temmuz sonrasında FETÖ’den kapatılan Fatih Üniversitesi’nin
kuruluşunu yapan Sağlık Vakfının başındaydı.
Bütün bunlar tesadüfi bağlantılar değildir ve artık camiamız açısından
yüksek sesle konuşulması gerekir.
Hepsi Türkiye’de de görev yapan CIA casusu Özbek asıllı Ruzi Nazar’ın
himayesindeydi.
Ruzi Nazar gitti ve sonra Hamburg’da kurulan Şarkiyat Enstitüsünün
başındaki Almanya BND casusu Uddo Steinbach devreye girdi. Uddo
Steinbach, “Türkiye teröre karşı operasyonlarını sürdürürse iç savaş
çıkar” diyordu.
Bu projenin siyasi ayağını yürüten Mustafa Cemilev ve şürekası; yıllar
boyu Ruzi Nazar, Uddo Steinbach, Graham Fuller ve Henri Barkey gibi
casuslarla birlikte oldu. Resimler verdi. Onlardan ödüller aldı.
Hepsinin açık kaynakları mevcut, isteyen bakabilir.
Bugün de aynı projenin içinde yer alıyor ve Kırım Tatarları üzerinden
menfaat temin ediyor.
Sevgili Dostlar,
Kırım Tatarları olarak bizim sorunumuz ne Rusya’dır, ne Ukrayna’nın
şaklaban devlet başkanıdır. Bizim asıl sorunumuz, içimizdeki bu tür
yapıların deşifre olması ve bir daha batı adına Kırım Tatar toplumunu
felakete sürükleyecek projelere kalkışmadan tasfiye edilmesidir.
Bunları bir daha düşünmenizi önerir, saygılar sunarım.
Hoşça Kalın…!!!
Ünver SEL
Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı
Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı
Uluslararası Kırım Dostları Derneği Başkanı
YORUMLAR