"Her gecenin elbet gündüzü vardır" Diyor

Dışişleri Bakanının,İranla ilgili açıklamasını dinleyince, ilerde Türkiye ile İran savaşı mı  çıkartılmak isteniyor düşüncesi geldi aklıma. Olayların seyri işliyor, sanki bu yönde. Bu iki ülke için felaket olur. Olmasını istemeyiz.
Türkiye’nin Mısır, Arabistan gibi, dün bozuştuğu ülkelerle,  anlaşmaya çalışması sünni İslamla, şii İslam çatışması oyunu olabilir mi? İktidarın devamını isteyenler aslında dış düşüncenin eseri mi?
Bob eş başkanlığı görevi bunu mu öngörüyor, ilerde göreceğiz? Irakta ve Suriye de bugün gelinen sıkıntıların rolü, kimle yapıldı, sıra İranda mı? Ülkede siyaset, iktidarı ile muhalefeti, dış uzmanlarla,  bunları müzakere etmiyor ki! Bu yolları tüketen, bu iktidarın yönetim sistemidir. Basın , sivil toplum, düşünenler, uzmanlar, uzman güvenlik kadroları susturuldu. Bu gidişatı, iç sıkıntılar da tetikledi. Plan taşeronlarla işliyor.
Böyle bir durumu oluşumunu, muhalefete bile onaylatırlar,  hazırlığa bakılırsa. Kime yarayacak ilerde göreceğiz. Ancak bize yaramadığı belli. Ülkenin beyin takımı , liyakatli insanları, güvenlikçi uzmanları,  sucu, bucu diye yok edildi, toplum uytuldu.
Her alanda sömürü, algı, kirli bilgi, uçuşuyor. İrrasyonellik ve duygu ön planda. Rasyonellikten uzak bir yönetim anlayışı, ülkeyi felakete götürdü,halen de götürüyor.
Ekonomik sıkıntılar da bunu tetikliyor.
Siyasetin aktörleri de, kavgalarla uğraşıp duruyor. Sahnenin içiyle meşguller, dışındaki gelişmelerden bi haber.Kafalar boş işlerle, rantı merkezde sağlayanlar, yerelin rantını düşünüyor.
Sermayesi kirli  belirsiz  oligartlar türetildi, siyasetin gizli ortaklıkları ile. Surasını unutmayın ki, bu millet çökerse, çaldıklarınız da işe yaramayacaktır.
Milletin topyekün uyanması, sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekiyor. Milletimiz, bu felaketten, akılla, bilimle, hukuk ve ahlakla, toplumsal iç barışla kurtulur, geleceğe yürür, adil bir yönetimle diyorum.
Her gecenin elbet gündüzü vardır.
                          Kemal Albayrak