"Yaratıcının Büyük Kurgusu".

Dün, bugün, yarın… Milyarlarca insan, bir futbol topu, 22 futbolcu ve 3 hakemi
doksan dakika seyredebiliyor. Bu durum başka bir etkinlikte, faaliyette, gösteride vb. olsa, bu
kadar seyredilebilir mi? G Kod’un cevap: Hayır.
Bu ve benzeri soruları ya da flash cümlelerin sayısı artırılabilir. Bu noktada G Kod bir
soru sormak istiyor. Soru şu: Futbol ile insanlara yaptırılması gereken bir durum/olay olabilir
mi? G Kod’un cevabı: Evet. Olabilir.
Bu duruma/olaya “Evet” demek kolay ama “matematiksel nedeni” ne olabilir sorusunu
sormak gerekmez mi?
G Kod’a göre, büyük bir sistem var ve o sistem ne ya da nelerle bağlantıları olabilir
sorusunu cevaplamak yararlı olabilir.
Bağlantılar nelerden oluşmuş olabilir?
1. Matematikte “Altın Oran” diye bilinen bir sayı var: “1,618”. Hiç değişmeyen,
hemen hemen her şeyle ilişkisi olan ve kullanılabilir bir sayı. Bu sayının G Kod ile ilişkisi de
söz konusudur.
(Bilgi: G Kod çalışmalarının her birinde bu sayı kullanılmaktadır. Örneğin, elinizde
yüz (100) satırdan oluşan bir metin olsun (hangi dilde yazıldığı, konusu, içeriği vb. önemli
değil). Metin G Kod’dan geçirildikten sonra, metin yukarıdan aşağıya doğru tekrar dizilir. İlk
cümle metnin ana fikri olup, 62. Satır “Altın Oran (1,618)” noktasıdır. Bunun anlamı şu:
Yazıyı ister yüz kişi, isterse bin ya da daha fazla kişi okusun, okuyucuların hiç biri “Altın
Oran” noktasını geçmesi mümkün değildir. Kısaca, metnin 62. satırına kadar her kim okursa
okusun metni anlayabilir, sorulara cevap verebilir ve okuduğunu asla unutmaz!
Başka bir deyişle, denizin kenarındasınız, uzaklardan bir dalga üzerinize doğru
geliyor. Dalga, kıyıya yaklaştıkça boyu yükseldikçe yükselir. Öyle bir an vardır ki; dalga
kendi üzerine doğru çöker (patlar). İşte tam o anın görüntüsünün fotoğrafını çekin.
Gördüğünüz resmin günlük hayatta karşılığı ve anlamı şudur: İnsan davranışları sayısal
değerlerle ifade edilmeye başlandıktan sonra, öyle bir an vardır (ya da gelir ki); bir olay ya da
olaylar 1,618 değerine geldiği anda kırılır, patlar (fotoğraftaki gibi) ve bir başka durumun
içine girer ya da başka yönlere doğru gitmeye başlayabilir. (Not: Kısmet, nasip vb.
durumlarına birde bu açıdan bakılması yararlı olabilir.)
2. G Kod çalışmalarında bir bilgiye daha ulaşıldı. O bilgide şu: İnsan bedeni
içerisindeki enerji düşünüldüğünde “Düşünce bir enerji olayıdır. Enerji düşüncelere;
düşünceler insan davranışlarına; davranışlar olaylara (hareketlere), olaylar sayılarla ifade
edilmeye başlandığı anda, artık belirsizlik diye bir durum söz konusu olmayabilir.
Eğer bir olay 1,618 noktasında kırılıyorsa, artık o olayın devamlılığı söz konusu
olmayabilir. (G Kod’un iddiası: Kesinlikle olmuyor).
Kısaca, olaylar 1,618 sayısı ile bağlantılı ise, enerjide de 1,618 değeri söz konusu
olabilir mi? Konunun tartışılması yararlı olabilir.

3. G Kod projeler kitabı (5. Kitap, dijital) üzerinde özellikle üç tane resim konuldu.
Bunlar: Işık tayfı, insan beyni ve EMR (insan vücudu görüntüleme) makinesi. Bu resimlerin
G Kod’a göre, bir anlamı ve önemi var.
(Bilgi: Renk tayfının hangi matematiğe, mantığa, sistem ya da sistemlere hizmet
ediyor sorusuna sürekli verilen cevaplara bir cevabın daha olabileceği yönündedir. G Kod
bazı kanıta ulaştı. Kanıtın ispatlanabilmesi için, bir deneyin yapılması gerekiyor. Bunun için,
renk tayfındaki renklerden biri alınsın. Örneğin, bu renk kırmızı olsun. Rengin alt ve üst
dereceleri alındığında;
1. Çok açık Kırmızı
2. Açık Kırmızı
3. Kırmızı (Doğal)
4. Koyu Kırmızı
5. Çok koyu Kırmızı
Olarak numaralandırılsın ve derecelendirilsin (renk skala (gösterge) sayısı çok ve
geniş). EMR makinesine girecek bir denek (yetişkin) olsun. Bu denek EMR makinesine
girdikten sonra, 1 ile 5 arasındaki kırmızı rengin, yetişkine teker teker gösterilerek, beyin
hangi nokta ya da noktaların parladığı (bulunduğu ) yer tespit edilerek kayıt altına alınsın.
(Not: Bu deney, ışık tayfındaki tüm renklerle ve deneklerin sayısı artırılarak
yapılmasında yarar vardır.)
Ayrıca, bu deneğe konuştuğu ana diline ait harfler, örneğin; a,b,c…x,y,z gösterilerek,
bu verilerde kayıt altına alınsın. Daha sonra, denekten elde edilen tüm görüntüler üst üste
çakıştırılarak hangi rengin hangi harf ya da harflerle örtüştüğü tespit edilmesi gerekiyor.
Kısaca, deneğe ait bir “iz” ortaya çıkarılabilir. Çıkan “iz”in anlamı şu: Işık
kaynağından gelen ışık, kişiye ait renkler ile harfler arasındaki ilişkilerin dereceleri ne ölçüde
olabileceği belirleyebilir.
(Not:
1) Kişi ya da kişilere ait renkler ile harfler arasındaki ilişkinin belirlenmesi farklı bilimsel
çalışmaların önünü açabilir.
2) İnsanların bazı renkten nefret etmesi, aynı zamanda o renk ile örtüşen harfin oluşturduğu
kelime ya da kelimelerden nefret etmesinin önündeki neden bu olabilir.
3) G kod’un iddiası şu:
3.1. İkinci maddenin doğru olması.
3.2. Güneş Sistemi oluştuğundan beri; her bir ışık kaynağı kutsal metinleri üretilerek
Güneş Sistemi içerisine, özellikle yaşamın olduğu dünyaya doğru yayıldığı düşüncesi
içerisindedir. Kutsal metinlerdeki cümleleri birde bu bakış açısından düşünülerek okunması
yararlı olabilir.)
4) Işık kaynağı yalnızca Güneş midir? Hayır. Milyarlarca yıl mesafeden gelen bir ışık,
ormanda yanan kamp ateşi, elektrik ve gaz lambalarından çıkan ışık vb. hepsi birer renk tayfı
üreteçleridir.
4. Matematiğin içindeki konu: “Fractal” ve/veya “Mandelle Brought” eğrisi. Bir
“Fractal” görüntüsünü elinize alın. Görüntü üzerinde 1x1=1 cm karelik bir alanı kesip alın.
Alınan görüntüyü tekrardan büyütün ve tekrardan küçük bir kesit (1x1=1 cm kare) daha tekrar
kesip alın. Bu olay ne kadar yapılırsa yapılsın, elde edilen tüm görüntüler ilk görüntü ile
birebir aynı olacaktır.

(Not: Görüntüleri üst üste çakıştırın. Farklılıkların çok küçük oldukları görülebilir.)
5. “Kaos Teorisi”: Düzensizliğin içerisindeki düzen. Rastgele görülen olaylar belirli
bir süre sonunda, düzenin bir parçası nasıl olabilir? Teori’nin Fractal, Işık Tayfı, Dil (lisan) ve
kişilerle nasıl bir ilişkisi olabilir? G Kod çalışmaları “Kaos Teorisi” ile uyumlu olabilirliği
yönünde bazı kanıtlara sahip ama konuya hiç girmeyecek! G Kod’un çalışma alanı farklı
farklı olsalar da, çalışma sonucunda çıkan ürünler anlamlı ve yararlı olabilir.
(Not:
5.1. Çalışmaları farklı disiplinlerin (Fizik. Kimya Biyoloji, Elektrik-Eletronik, Dil
Bilimi vb.) araştırması yararlı olabilir.
5. 2. Kaynak: N TV’de her Pazar gecesi saat 22:00 da Prof. Dr. Sinan Canan’ın
sunduğu “Açık Beyin” programındaki “Kaos” hakkındaki bilgileri dinlemek yararlı olabilir.)
6. Dünyada en çok bilinen bir problem var. İsmi: Satıcı Problemi. “1930 yıllında
matematikçi Karl Menger tarafından tanımlanmış ve o zamanlardan beri birçok çözüm önerisi
algoritma 15 şehir için 87 milyardan fazla olası gidiş dönüş seçeneği olabilir” (Google:
geovisiongroup.com, Tarih: 31-5-2024, saat 10:30).
Müşteri sayısı arttığı müddet içerisinde en kısa yolu bulma olasılığı gittikçe azalmakta
olabilir. Eğer müşteri sayısı sayılabilir sonsuz çoklukta ise, satıcının müşterilerine en kısa
yolu kullanarak gitme olasılığı sıfıra çok yakın bir sayı olarak bulunabilir.
7. G Kod, futbol oyununun “Satıcı Problemi”nden farklı olmadığını düşünmektedir.
Bu konuda G Kod’un iddiaları aşağıda belirtilmiştir:
7.1) Takımlardaki bir oyuncunun ayağına gelen topun bir dakika içerisinde gole gidip,
gidemeyeceğini ya da gol atabilmesi için ne yapacağını “Satıcı Problemi” belirleyebilir.
7.2) Bir oyuncunun ayağında olan topun hangi oyuncuya atması gerektiğini bilmesi ya
da her bir oyuncunun “Satıcı Problemi”ni bilmesi oyunun skorlarla bitmesini sağlayabilir.
7.3) Bir oyuncu, takımındaki bir oyuncuya topu atıyorsa; işte tam o anın futbol
matematiğindeki karşılığı: “Altın Oran” noktasıdır. İşte o an: Bir kopma, kırılma anı olarak
görülebilir.
7.4) Dünya kupası futbol maçlarını seyretmeyen yoktur. O maçların her birinde “Satıcı
Problemi” ile “Altın Oran”ın birbirleriyle ne kadar uyumlu ve sürekli oldukları görülebilir.
7.5) Bir futbol maçında takımların her türlü istatistikleri incelendiğinde “Satıcı
Problemi”nin sayısal değerinden daha karmaşık ve zor analizler yapılabilir. Örneğin, futbol
topunu bir satıcı olduğu düşünülürse, satıcının her bir saniye içerisinde yer değiştirdiği
durumu söz konusu olacaktır. Satıcının kale içerisine kadar gitmesinin en kısa mesafenin
bulunması çok zor; imkânsıza yakın ya da sıfır çok yakın bir durum söz konusu olabilir. (G
Kod’un bazı sayısal hesapları var. Kafa ve bilgi karışıklığı olmaması için yazılmadı.)
Kısaca, futbol sahası içerisindeki bir top iki, üç, dört vb. saniye sonra yer
değiştiriyorsa (bir oyuncudan başka bir oyuncuya atılıyorsa), her bir futbol karşılaşmasının
temposu, skoru vb. değişebilir.
8) Bugün dünya nüfusu sekiz milyardan fazla, yarısından fazlası futbol seyrediyor.
Özellikle stadyumlar, kafeler, eğlence mekânları vb. yerler tıklım tıklım dolu ve gürültülü.
Futbolu bir oyun, kafa dağıtma, stres atma vb. özelliklerin her biri bir kenara bırakılırsa,
yaşanılanların hepsi büyük bir kurgu; büyük bir düzenin küçük bir parçası olabilir mi? Futbol
maçlarının evrensel boyuttaki karşılığı varsa; bunun açıklaması nasıl yapılabilir?

Kısaca, Kaos Teorisi, Altın Oran, Fractal ya da Mandelle Brought, Futbol maçları, G
Kod vb. hepsi büyük bir sistemin küçük birer parçaları olabilir mi? Cevap “Evet” ise,
belirsizliğin içerisinde her şey belirli olduğunu söylemek doğru olabilir mi?
Bu bilgilere G Kod’un bir katkısı olması amacıyla bu yazı yazıldı. Yazını her şeyi
tartışılmalı, güçlü ve zayıf noktalar acımasızca eleştirilmesinde yarar olabilir.
Matematikte bir kural vardır: “Bir kez ispatlandı mı, O sonsuza kadar doğrudur.”
Orjinal Köşe Yazısına Git