Behruz Farukoğlu

Tarih: 31.08.2024 18:37

Milli  Düşünce ve Təhsil ( Egitim).

Facebook Twitter Linked-in

 

 

Aziz ve Böyük Türk Milletim.

Bütün dünyada her bir milletlere karşı , milli düşünceni yok edib onları  köle yapmak üçün, dünyanı  idare  eden ve para baronlarının ilk  işi  ikinci  Cihan savaşından sonra bütün devletlerde siyasi partilerin başkanlarını  ve iktidara getirdikleri Cumhurbaşkanlarıyla  Egitim ( Təhsil nazirliyini) bakanlıklarını   bazara cevirib , öyretmenleride( məlimləridə)  köle yapmak üçün planlı  şekilde çalışdılar. 

O, zaman 1945- 1988 ci yıllara  kader  tek  Sovetler Birliyinin Egitim ( Tahsil Nazirliyine)  Bakanlıgına tesir  ede bilmediler. 

Türkiye Cumhuriyyetimizi de 1950- ci  yılden  Türkiyeni  NATO  alyansına  aldıkdan  sonra  o, zaman MARŞAL  PROJESİ -le Egitimi istedikleri  kimi  şekillendirdiler. 

 Bunada  bu gün nail oldular, bacardılar.

Dikketle baksak görsenen  şu ki, devletlerde milli düşüncesi olan, namuslu, vatanini, devletini, milletini seven insanları  her bir devletlerde , her sahede ya işden,   görevden atdırdılar, govdurdular,  yada katı  milliyetçi , irkçi deyerek  devlet  görevine  almadılar.

Evet  efendiler her şey milletin milli ruhu ve düşüncesinden başlayır. 

Devletide   ucaltmak ve güclendirmek, Vatan sevdasıda, millyetçilik mefküreside, milletin Rifahıda , iyi yaşamasıda, devletin  milli egitiminden ( tahsil sisteminden) başlayır.

Milli egitimi ( təhsili)  bazara çevirib , öyretmenleride ( məllimləridə) köle yapdılar. 

Bir öyretmen milli mefküreden , milli düşünceden yoksulsa, ya da bu hissler tam ölmüşse ,  onun öyretdiyi ( tələbələri) öyretiçileri hansı vatanperverlikden, hansı  düşünceden , hansı  ahlakdan ve terbiyeden könuşa biler ?. 

Bu olmadıkda,  hemin devletlerde her saheni kolaylıkla ele keçirib halkıda,  devletide  istedikleri kimi idare ( yönetirler)  ederler ve edirlerde.

Milli ruhu ölmüş, milli kimliyini , adetini, kültürunu, atalarını  unutmuş ,  Tarihi silinib  yalan  tarihler  yazılmış,  milli  dil  lügeti  unuturulmuş,  folkuryonunu unutmuş , milletler gelecekde yok olması ve devletinin  ya parçalanması  yada zelil, fakir , kasıb günde yaşaması kaçılmazdır.

 Yadlara  köle  olarak yaşamaları kaçılmazdı.

Buna tarihden yüzlerce örnek göstermek  olar.  

Birinci Cihan savaşından sonra  meglub olmuş Almaniya İmperatorlugu ,   Osmanlı  imperatorlugu ve Rusiya imperiyasını gösteryermek  olar. 

Yakın   tarihimizde ( 1918- 1933)   Almaniyada bunu gören  Adolf Hitler egitim sisteminde yabançı  milletlerin universtitetlerde öyretmenlik yapmasını , mediya ve incesenet Sinema, teatro, edebiyyat  kimi milletin ruhuna lazım olan ruhu  gidanı,  millileşdirmek üçün herekete keçdi.

 Silahdaşlarıyla sonunda buna nail oldu. 

Kurtuluş Savaşının baş memarı  Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silahdaşlarıda  1923 de kurdukları  Türkiye Cumhuriyyetinde tiyatro, güzel sanatlar, edebiyyat, sinema , basın, reklam , magazalarda  sergileri ,  bu dünyanın aşagılık   halinden çıkardıb,  medeniyyet ve devletin ilkesi ( prinsipi) olan ahlaki bir fikrin emrine HALKINA  verdi.

Genclerimizi içine düşdüyü bataklıkdan  çıkardıb   kaldırmazsak,  orada bogulub gidecekler.

  Bu gün Devletimizde ( Türk Devletlerinde) Terikatlar, Camaatlar, Tekkeler ve başka   islam dini altında.

 Görsenen şerlatanlar, Mürütler, Şehyler,  İngilis, Mossad  ajanları  genclerimizin beynini  zihnini  zeherleyirler. Bir  yandanda Hiristyan Evanjilist  missiyonerler. 

Bu o, demek ki, devletin her sahesinde bacarıklı  , İlimli ,  işini bilen insanları, genclerimizi,  göreve getirmeliyik. Onları  işle temin  etmeliyik ki, yabançı  devletlere üz tutmasınlar. Devletin TBMM, MM- de Genc intelektulal milli ruhu  saglam genc  aydınlarımızı  millet  vekili seçmeliyik. 

 Aksini ederesek , para ve görev üçün yaltakları,  biliksizleri ( savadsızları), bacarıksızları, milli düşüncesi olmuyanları, yaltakları  iş başına   getirib görev verersek ,  devleti ve milleti sömurmek , öldürmekdir. Bu  en böyük  ihanetti  millete.

 ,,Teki bene iyi olsun, başkaları neyime lazim ‘’ düşüncesiyle olan insanlar her zaman ve her an Devletide, senide, milletide satacak.

 Hatta onu göreve getirenide  zor ayakda satacak , ihanet edecek. Çunki,  bele adamlarda milli düşünce , milli ruh olmur. 

Milli mefküreden yoksul olanlar  her zaman ve her yerde tehlükedir. 

Bu gedişat   gelecek nesillere öz tesirini gösterir ve genc bacarıklı, bilgili  övladlarımız   ölkelerini   terk ederek yabançı devletlere üz tutur.

 Bacarıklı  genclerimizinde   bacarıklarından   yabançı  devletler  kendileri  için  kullanır, istifade edir.

Bak buna göre biz asl milliyetçiler , milli mefküresi, milli düşüncesi olanlar , Biz  milleti bir olub,  her şey  hepimiz üçün, devletimiz, Vatanimiz üçün, genclerimiz üçün, düşünen ve hiç bir imperialist güclerin kölesi olmamagını,  kendi  hakkını  söyleyen, milli deyerlere sahib çıkanlar,  aydınladanlarık.

Bu gün Türk devletlerine bakdıkda( Bütün Türk Devletleri)  ,  diger gabakcıl,  yabançı   ireli getmiş , Tehnalojiyada, İlmde,  Ekonomide , Tibbide ,    Rifah içinde yaşayan , moderin  devletlerinden, milletlerinden  geri  kalmagımızın    esas   sebableri  bunlardır.

Bir devlet o, zaman güclü olur ki, ilk iktisadiyatini ( ekonomsini)  yükseldir, egitimini ( tahsilini)  artırır,  ilm merkezleri, devlet  inistutları  yaradır,   her sahede demokratik  liberal devrimler aparir. 

 Halkın   rifahı   iyileşdikce,  yaşayış   terzi  yüksek oldukca,  her ferd  canla başla,  namuslu ve vicdanlı  çalışmaga  başlayır.

Bak onda da məllim ( öyretmen ve professor, alim)  gündelik   ekmek parasını düşünmür ve işini namusla görür. 

Yeni milli mefküresi  alovlanan gencler hazır edir. Bu oldukda  genclerimiz öyretiçiler  kalbinde alovlanan ülküyle şalıçacak. 

O,  genclerde gelecekde Devletini ve milletini ayakda tutmak üçün her sahede namusla çalışırlar. 

Bunu etdikde halk devlete, devletde halka baglanarak düşmene de , imperialist güclere de meydan okuyar ve kendi köbeyini kendi keser.

Bu keçici  dünyada her şey daha iyi olur ve yapilabilir. 

Her bozgunun ( ahlaksızın) ,   gelecekdeki bir zeferin anası  olmagı  mumkundur. 

 Her kaybedilen savaş  gelecekte bir yükselişe  neden olabilir.  Her zorluk insanın inancı  iyle yenilebilir( kalib gelinir). 

Her zülm ve baskı ,   kan temiz olarak korundugu sürece, ahlakı bir DİRİLİŞ meydana getiren gücleri dogurabilir ve herekete kecire bilir.

Milli birliyi saklamak hemde kanın temizliyini koruması  ve kaybedilmemesi meseleside bura dahildir.

Kizlarımızı  ve ogullarımızı   yabançı  milletlerle evlilik kurmasına yasak koyulmalıdır. Yalnız kendi milletiyle evlenmek ve aile kurmakla temiz kanı  koruyub saklamak  olur. 

 Genetika  diyilen  bir  ilm ( elm)  var, bilenler  anlayır  benim ne demek  istediyimi. 

Siyasi partiler başkanlarıdan, devlet  memurlarından,  kimse , kendi geleceklerini , ÇIKARLARINI düşündükleri için,  devletin tekrar DİRİLİŞE  keçmesine karşı  olanlar da ,  onlarda   Milli ihanet siyahısına alınmalı.

Bunuda burdan yazım ki, milletin aydın ve bilikli   genclerini , tek ogullarımızı  savaş  zamanı  en son ana kader koruyub saklamalı, onları savaşan taburlarda ireli atıb mehf etmek, şehid etmek  olmaz.  

Çünki onlar olmazsa  millet ve devlet onların yoklugundan acı felaket çeker. 

Aydın ve bacarıklı   gencler her zaman devlete, millete ve geleceyimize hava su kimi lazımdır. Bile gencler  yetişdirmek  için  yıllar lazım  olur. Bir mühendis, bir alim, bir akademisyan, bir hakim( doktor)   bütöv  bir halkı,  devleti  tehlükeden kurtara  bilir. 

Bu yolda , bu davada düşünen insanlarımız Tanrının    milletimize gönderdiyi   kiymetsiz  varlıkdı, şahslerdir.

Bu fikir adamları   kiminse kölesi olmaz, kimese yaltaklanmaz.  Ailesinide sever, dostunuda, Devletinide, Vataninide.

 Her zamanda hakk olanın  yanında durar, hakk edene de hakkını verer. 

Düşmenide hiç unutmaz, milli kinide koruyub saklayar ki, milli kin milleti dahada güclü eder.

Bu yolda, davada yürüyen her  kişiye selam olsun.

 

Ümüdlerin yok oldugu yerde, yeni bir Türk çıkar,   her kesin durdugu yerden o,  davam eder.   Kimse buna şübhe etmesin.

 

Saygilarimla   Bahruz  Reis Difai.




 
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —