Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

40 Yıl Köle Olunacak Bir Öğretmen..

Eli öpülesi binlerce öğretmenimiz var. İşte bu öğretmenlerden biri olan Şeref KAPIDERE'nin kısa özgeçmişini anlatan hayatı.

40 Yıl Köle Olunacak Bir Öğretmen..
22 Mart 2021 - 22:51



ÇORUMDA ANILACAK ADAM BAŞLIKLI BU MAKALE GERÇEK BİR HAYAT HİKAYESİ...

Sayın Maliye Bakanı Berat Albayrak’ ın istifa ederken yazdığı “At izi, it izine karışmış” sözüne aynen katıldığımı söyleyerek başlamak istiyorum.
Neden katılıyorum?
Aşağıda açıklayacağım.

Çorum’da yaşamış iki kişiden bahsedeceğim.
Adam demedim çünkü içinden biri adamdı.

Birincisi; İskilipli Mehmet Atıf, kendileri vatana ihanetten asılarak idam edilmiş bir vatan haini. İskilipli Atıf’ın ikinci başkanlığını yaptığı Teali İslam Cemiyeti, 26 Eylül 1919’ da yayımladığı Milli Mücadele karşıtı bildiri, Kuvayı Milliyeciler için “adi eşkıya”, “kudurmuş haydutlar”, “aldanmışlar” ifadelerini kullanmıştı.

Söz konusu bildiri Yunan uçakları tarafından Anadolu’nun çeşitli yerlerine atılarak Milli Mücadele’nin önünün kesilmesi amaçlanmıştı.
7 Şubat 2021 yılında bu hainin mezarını devletin Valisi Mustafa Çiftçi ziyaret ediyor.

Aynı zamanda Belediye Başkanı, Rektör, Milletvekili ve çeşitli derneklerin Başkanları da Sayın Valiyi yalnız bırakmıyor. Ne zamandan beri vatan hainleri devleti temsil edenlerce anılır oldu?  

Şimdi Çorum’da yaşayan ikinci kişiden bahsedelim. 12 Eylül darbesi sonrası Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atanan her müdür odasını kapısına birini dikmiş “gelen kişinin bıyığına, sakalına bak bizden se içeri al” diyerek, partizanlık yapmıştı.

Okul Müdürü atamalarında tamamı kendi siyasi görüşüne yakın olanları atamışlardı.
Yani şimdiki gibi liyakat hak getire durumu söz konusuydu.

Bu durumda şikâyetlerin arkası kesilmemiş ve sonunda müdürler görevden alınmıştı.

Çorum’da insanlar Alevi ve Sünni diye, sağcı ve solcu diye ayrılmış.

Ayrı mahalleler bile oluşmuştu.
Şehirde tek ihtiyaç adaletti.
İşi ehline veren yöneticiler gerekiyordu.
Şeref Kapıdere Kırşehir İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısıydı.

17 Temmuz 1984 yılında Çorum İl Milli Eğitim Müdürü olarak atandı. Ondan önce ki Milli Eğitim Müdürleri en fazla birkaç ay görev yapabilmişti. İlk icraatı kapalı spor salonunda yapılan bir programda tüm öğretmenlere seslendi.

Şöyle dedi “ Benim kapım herkese açık, randevu dahi almadan gelip benim ile görüşebilirsiniz.” Öğretmenler şaşkındı daha önce böyle bir şey duymamışlardı.

Okul Müdürü atamalarında Alevi, Sünni ayrımı yapmadı. İşi ehline verdi. Çorum Öğretmenevi gibi birçok yatırımda başrol oynadı. Yaklaşık 1 yıl çalıştı. Kimse onu şikâyet etmedi.

Milli Eğitim Bakanı Başdanışmanlığına atandı.
Çorum’dan Ankara’ya kadar 136 araç ile konvoy halinde yeni görevine gitti.

Bu araçlardaki insanlar tahmin edersiniz ki, her mezhepten ve görüştendi. 

Ankara’da yoğun geçen 1 yılın sonunda Şeref Kapıdere, Almanya Stuttgart Eğitim Ataşesi oldu. Almanya’dan döndükten sonra Yurt Dışı Eğitimi ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığı ve Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulundu.

Doğru Yol Hükümeti gelince ülkemizin siyasi hastalığı nüksetti. Bizden değilsin diye Bakan Danışmanlığına atandı. Bu kızak bir görevdi. Ailesinin yoğun baskısı ile emekli olmaya karar verdi. Bu arada tekrar hükümet değişti.

Bir gün Milli Eğitim Bakanlığı Özel Kalemden aradılar Bakan beyin kendisi ile görüşmek istediğini söylediler. Bakan DSP’li Hikmet Uluğbay idi, neden çağırmıştı acaba? Bakan bey kendisine bir dosya gösterdi. “Şeref bey Almanya’ya Eğitim Müşaviri atayacağız. Arkadaşlardan şartı sağlayanların dosyasını istedim.

Bana sadece sizin dosyanızı getirdiler. (Almanca ve İngilizce bilen, daha önce Eğitim Ataşeliği yapmış) Sizi bu göreve göndermeyi düşünüyoruz ne dersiniz?” diye sormuş.

Şeref Kapıdere de “Sayın bakanım ben emekli olmayı düşünüyordum, ailem çok baskı yaptı. Ailemin de fikrini alayım, bu tek başıma alabileceğim bir karar değil.” Demiş. Ailenin de olurunu alarak Almanya’ya Eğitim Müşaviri olarak atandı.

Bu görev Büyükelçiden sonra gelen, Konsolostan daha üst bir görevdi. Türk-Alman Üniversitesinin kurulması için çalıştı.

Başarılı bir 4 yılı ardından ülkesine döndü ve emekli oldu. 23 Mart 2019 yılında Şeref Kapıdere’yi (babamı) kaybettik. Allah gani gani rahmet eylesin. 

Neden bir solcu varken, ailesi sağ görüşlü olan biri bu göreve atanmıştı? Belki de işi zamanında ehline verdiği için, ona da idealist bir bakan denk gelmişti. Belki de doğru olan buydu? 

Buradan çok ders çıkar ama şimdiki yöneticiler anlar mı bilmem.     

Çorum’a hizmet eden birini mi anmak istiyorsunuz sayın Vali ve diğer yetkililer? 

VATAN HAİNİNİ DEĞİL, VATANSEVERİ, BİR ADAMI ŞEREF KAPIDERE’Yİ ANIN 

Sırada kim var anacağınız? 

Şeyh Said mi? 

Derviş Mehmet mi? 

Çerkez Ethem mi?

Yoksa Seyit Rıza mı?

Yazımın başında da söylediğim gibi “At izi, it izine karışmış” ne yapılmak isteniyor? Takdiri okuyuculara bırakıyorum.

NEDEN ÇORUMDA ANILACAK ADAM DENDİĞİNİ ANLAYALIM...




METİN KAPIDERE...

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Fikret Nurettin KAPUDERE
    3 yıl önce
    Mekanı cennet olsun. Şeref KAPIDERE 'nin eğitim adına yaptığı hizmetleri unutmamak ve unutturmamak adına çok güzel bir makale olmuş. Elinize sağlık